"يزوره" - Translation from Arabic to Turkish

    • ziyaret
        
    • ziyaretine
        
    • ziyarete
        
    Yetişkin birinin yiyeceği yemeği çocuk yiyecekmiş gibi dilimleyen... ve doktor olduğunu iddia eden birinin Trent'i ziyaret ettiğini de biliyoruz. Open Subtitles ونعرف أيضا أن ترنت كان يزوره وبشكل شبه حصري رجل يدّعي أنه طبيب, رجل أنا أعتقد بأنه قطع طعام رجل راشد
    Kimliği gizli kullanıcılar tarafından ziyaret edilen sansürsüz bir dünya. TED فهو عالم بلا رقابة يزوره مستخدمون مجهولون.
    Fakat babasının yüzünü taşıyan bir hayalet tarafından ziyaret edildiğinde düşünceleri yön değiştirir. TED ولكن مخاوفه تأخذ منعطفاً جادً عندما يزوره شبح له طالع والده.
    Amcası ziyaretine gelmişti ki kalp krizi geçirdi. Open Subtitles لقد كان عمه يزوره, ومن ثم أدخل في سكتة قلبية أو نحو ذلك
    Bir olay hariç.. Kendisini ziyarete gelen biriyle ağız dalaşına girmiş. Open Subtitles عدا حادث وحيد حيث حدث أثناء نقاش حاد مع الشخص الذي كان يزوره
    Bana neler yaptığını arkadaşlarının kim olduğunu ve kimlerin onu ziyaret ettiğini sordular. Open Subtitles سألوني ما الذي يفعله ومن هم أصدقائه ومن الذي يزوره
    Daniel dört yıl önceye kadar ziyaret ediyormuş, geçit programına katılana dek. Open Subtitles دانيال كان يزوره حتى أربعة سنوات مضت حتى قبل إنضمامه لمشروع ستارجيت مباشرة
    Hastanede yattığı süre içerisinde, bir doktorun iki haftada bir onu ziyaret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعرف أنه عندما كان في المستشفى كان هناك طبيب يزوره مرتين بالإسبوع
    Eğer rahatlık bölgesinde avlanıyorsa en çok ziyaret ettiği dükkan yaşadığı yere en yakın olandır. Open Subtitles ان كان يصطاد داخل منطقة راحته عندها اي من متاجر الكاميرات الذي يزوره كثيرا سيكون يعيش بالقرب منه
    Aslına bakarsanız, burada bulunduğu yedi yıl boyunca onu kimsenin ziyaret ettiğini bile görmedim. Open Subtitles في الحقيقة، طوال الـ7 سنوات التي عاشها هنا، لم أرَ أحداً يزوره قطّ
    Bir dahaki sefere sürekli ziyaret ettiği o bölgeye gittiğinde onu takip ettim. Open Subtitles لذا في المرّة التالية التي ذهب فيها إلى ذلك المكان الذي كان يزوره دائماً قمنا بمتابعته
    Yarın sabah Otto'yu ziyaret eden arkadaşlarım senin de ziyaretine gelecekler. Open Subtitles صباح الغد الشخص الذي سوف يزوره , لن يتوقف على رؤيته فقط
    Ziyaretçi saatimiz yok ama onu ziyaret eden hiç olmadı. Ebbe, bir ziyaretçin var. Open Subtitles ليس لدينا أوقات للزيارة, ولكن لا أحد يزوره اببي, لديك زائرة
    ziyaret hastanın moralini düzeltmez mi? Open Subtitles ألا تساعد المريض لكي يزوره الناس؟
    Galileo'nun birisi tarafından ziyaret edilmesiyle ilgili hoş bir hikâye vardır. Open Subtitles هنالك قصة رائعة عن جاليليو يزوره شخص ما
    Hapishanede yatıyor ama kimse onu ziyaret etmiyor. Open Subtitles انه في السجن ولا احد يريد ان يزوره
    hiçbir zaman bitmemiş, çürümeye yüz tutmuş sarayında yalnız uzakta, nadiren ziyaret edilen, hiçbir zaman fotoğraflanmamış kendi düşen imparatorluğunda bir imparator. Open Subtitles "وحيداً فى قصره المتحلل الغير مكتمل البناء" "بمعزل عن العالم ونادرا ما يزوره أحد" إمبراطور الصحف" "واصلت إمبراطوريته الفشل الذريع
    ziyaretine kimse gelmiyor. Üstelik hizmetçi de sabaha kadar yok. Open Subtitles "لا أحد يزوره ولن تأتي الخادمة حتّى صباح الغد"
    Bir olay hariç.. Kendisini ziyarete gelen biriyle ağız dalaşına girmiş. Open Subtitles عدا حادث وحيد حيث حدث أثناء نقاش حاد مع الشخص الذي كان يزوره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more