"يساره" - Translation from Arabic to Turkish

    • sol
        
    • soluna
        
    • solunda
        
    • Solundaki
        
    Sonra sırayı ikiye bölün, parçadan önce gelen bütün kitapları sol tarafa, parçanın ardından gelen bütün kitapları da sağ tarafa koyun. TED ثم قسّم الخط عن طريق وضع كل الكتب التي تسبق الفاصل على يساره وكل الكتب التي تليه على يمينه.
    Önden ve sağ tarafından vurulmuş Başkan... arkaya doğru, sol tarafına yatıyor. Open Subtitles الرئيس ترنح للخلف وإلى يساره الطلقة أتت من الأمام وإلى اليمين
    - Sandığa yüzü dönükken onun sol tarafında olacak. - Namlular öbür tarafa bakıyor olacak. Biliyor. Open Subtitles إنها على يساره عندما ينظر إلى الصندوق، مع البراميل بعيدة منه، إنه يعرف
    Rossi, sürekli soluna bakiyor. Orada ne var? Open Subtitles روسي انه يستمر بالنظر الى يساره ماذا يوجد هناك؟
    Onun soluna doğru ikinci ve üçüncü kirişin arasına bak. Open Subtitles انظرِ إلى يساره بين الدميتان الثانية والثالثة
    Ejderhanın kalbi sağındadır solunda değil. Open Subtitles تذكر، كن قوياً قلب التنين في جانبه الأيمن وليس في يساره
    Her Sparta'lı Solundaki silah arkadaşını kalkanını boyun hizasına kadar kaldırarak korur. Open Subtitles كل إسبارطى يحمى الرجل الذى على يساره من الفخذ وحتى الرقبة بمساعدة درعه
    Her Spartalı, kalkanıyla, sol tarafındaki savaşçıyı kalçasından ensesine kadar korur. Open Subtitles كلّ سبارطي يحمي الرجل عن يساره من الفخذ حتى الرقبة بواسطة درعه
    Sürücü koltuğunda otururken sol elini kullanmış olabilir. Open Subtitles ويمكن أن تستخدم يساره يد من مقعد السائق.
    Eğer bunu alacak olsaydım, sol tarafından yanaşıp sırtın o tarafında doğru sürmeye çalışırdım. Open Subtitles إن أردت استهدافه فسأتجه عن يساره و أدفعه صوب ذلك المرتفع
    sol tarafında oturan müridi. Open Subtitles من قبل تابعه الذي جلس عن يساره
    sol taraftaki kıza bak. Open Subtitles انظر الى هذه الفتاة على يساره
    Allen sol taraftan içeri giriyor ve sayıyı kaydediyor. Open Subtitles ها هو (ألن) يجري بالكرة من على يساره, ويسدد الهدف
    Ben sol kolundaydım. Open Subtitles لقد كنت على يساره
    Bakın size ne diyeceğim. Herkes soluna doğru baksın. Open Subtitles سأخبركم أمراً، لينظر الجميع إلى يساره.
    Vurucu soluna bakıyor. Open Subtitles المهاجم يتحرك إلى يساره
    soluna dikkat et McGloin! Open Subtitles احذر يساره يا ماكجولين
    soluna dikkat et, McGloin! Open Subtitles احذر يساره يا ماكجولين
    Her zaman taze kahvesi hazır olsun, ve, her zaman solunda dur. Open Subtitles تأكّد للإبقاء مجلة جديدة مفيدة، , um و، يبقى دائما إلى يساره.
    solunda kalırsanız, kazanır ve günü kurtarırsınız. Open Subtitles إبقى على يساره وستسيطر عليه وتنتصر
    Solundaki genç adam ki onun aksine sessiz duran, ve hep yumrukları ile konuşur, onu "Çocuk" diye çağırırlar. Open Subtitles الشاب الوقف على يساره, الذي يدعى قبضته تتولى كل الكلام. يسمونه , بالفتى,
    Solundaki adam, Dünya Ticaret Merkezi'ne çarpan uçakta olan 10 adamdan biri. Open Subtitles الرجل الذي على يساره واحد من 10 الرجال الذي حلق بالطائرة وفجرت مركز التجارة العالمية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more