"يستحق الأمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • değer
        
    • değmez
        
    • değdi
        
    • değecek
        
    Böylesi sorunlar için uzmanlara danışmaya değer, yani bilgisayar bilimcilere. TED من أجل تلك المشكلات، يستحق الأمر استشارة الخبراء: علماء الحاسوب.
    Ne bileyim düşünüyorum işte Tüm bunlara değer mi ? Open Subtitles لا أعلم، لقد كنتُ أفكر هل يستحق الأمر العمل هكذا؟
    RB:Hayır.Tahminimce eğer restoranlarda veya onun gibi yerlerde rezervasyon yaptırmak sıkıntı oluyorsa denemeye değer diye düşünüyorum. TED ر ب: لا. أفترض فى حالة أنه لديك مشكلات لتحجز فى مطعم او شئ كهذا, فربما يستحق الأمر إستخدامه.
    Bak, keyfinin bozulması normal ama kendini heba etmene değmez. Open Subtitles اسمع ، اتفهم لماذا أنت غاضب ولكن لا يستحق الأمر أن تقتل نفسك من أجله
    Ama bu duygularımı duymaya ve göğüslerin... en hassas bölgelerini öğrenmene... değmez mi sence? Open Subtitles ولكن ألا يستحق الأمر المعاناة لتسمع مشاعري و تعليماتي عن الطريقة المناسبة للمس نهودي؟
    Annemin pençelerinden uzakta olduğum için buna değdi. Open Subtitles كان يستحق الأمر الابتعاد عن سيطرة أمي
    Kimliğini vermek istemeyen birine göre bir kez daha bakmaya değecek bir dava. Open Subtitles لم يعرفوا أنفسهم لكن وفقاً لما قالوه وبخصوص من يستحق الأمر نظرة أخرى
    Ama benim gibi mükemmel birini bulduğunuzda gerçekten değer. Open Subtitles ولكنه يستحق الأمر إذا كان لديك شخص رائع كما في حالتي
    Yoksa birilerine bağlanmak için duyduğun çaresizlikten, riske değer diye mi düşündün? Open Subtitles أو أنك يائس للغاية لتعني شيئاً لأحد ما هل يستحق الأمر تلك الخطورة؟
    İyi düşün, keltoş. Beni haklaman için, kızı öldürmene değer mi? Open Subtitles مهلاً، بربك يا رجل، انظر، هل يستحق الأمر قتلها لتنال مني ؟
    Fakat öncesinde, bu sırlar uzaylıları daha geniş bir bakış açısıyla aramak için yolculuğumuza devam etmeye değer. Open Subtitles لكن إلى أن يحين ذلك يستحق الأمر أن نكمل رحلتنا هذه للبحث عن الفضائيين . بمنظور أوسع
    Evet, konuşma insanın doğasına değer veren bir içerikte olmalı bu bağlamda, ortamın atmosferini de göz önüne alıp gerçek bir değerlendirme yapabiliriz. Open Subtitles نعم الجريدة رأت انه يستحق الأمر بإرسالي شخصياً سياق المُقابلة .الجو
    Sizce sormaya değer mi, efendim? Open Subtitles هل يستحق الأمر السؤال؟ هل تفكر بالامر سيدي؟
    Buna değer dostum. Makina çok iyi çalışıyor. Open Subtitles يستحق الأمر المخــاطرة يا صاح الآلــــة تعمل كالسحر
    Bir kamyon kıç kağıdı için hayatımı kaybetmeye değmez. Open Subtitles لا يستحق الأمر خسران حياتك مقابل شاحنة مليئة بممسحات المؤخرة
    Onun dikkatini çekmek ciğerini deldirmeye değmez. Open Subtitles لا يستحق الأمر أن تخرق رئتك من أجل لفت انتباهها
    Fransa'yı değiştirip sana güzel bir prensesle mutluluk getirebilecekse, düşünmeye değmez mi? Open Subtitles تغيير فرنسا، وربما جلب لك سعادة مع أميرة جميلة ألا يستحق الأمر النظر به؟
    - Gerçekten değmez, değil mi? Open Subtitles لا يستحق الأمر العناء أليس كذلك ؟ لقد كنتي تستحقين العناء
    Muhtemelen çıkaracağı soruna değmez. Open Subtitles أظن أنها مشاكل كثيرة، أكثر مما يستحق الأمر
    Peki buna değdi mi? Open Subtitles إذن هل يستحق الأمر العناء الذي تكبدته؟
    En azından bu seferki buna değecek. Open Subtitles على الأقل هذهِ المرّة يستحق الأمر العناء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more