"يستحق العناء" - Translation from Arabic to Turkish

• değer
• değdi
• değerli
• değecek
• değerdi
• buna değeceğini
• değdiğini

Acilen bir telsize ihtiyacımız var. Bence bu riske değer.
يجب أن نحصل على لاسلكي بسرعة إنه أمر يستحق العناء

Bu tür bir övgü bütün zahmete değer. Tamam, ben gidiyorum.
هذا هو المديح الذي يجعله يستحق العناء حسنا , أنا مغادر

Evet, ama daha az ihtimal var ve bu riske değer.
أجل ، لكن توجد هُناك فرصة أقل والأمر يستحق العناء والمُخاطرة

Çünkü o gece harikaydı.değdi. Gerçekten ve inanılmaz bir şekilde değdi
أفعلي ما تريدين فعله، أتعلمين لماذا ؟ أحببته. كان يستحق العناء.

Bunu değerli kılan, taşımanın ve doğurmanın verdiği hazdır.
ولكن الوضع والولادة هم ما يجعلوا ممن ذلك شىءً يستحق العناء

Buna değecek, inan bana.
الأمر يستحق العناء ، صدقني لا تعرف خطورة مرض الزهايمر

Bu Manola Blahniks ayakkabılarımı bağlamak kadar kolay değildi ama buna değerdi.
لم يكن الأمر بغاية البساطة لكن كان يستحق العناء كنت بمنزلي

Sana, buna değeceğini kanıtlamalıyım.
لابدّ أن تبين لهم الحقيقة الأمر يستحق العناء

Bunun gerçekten zahmete değer olduğunu düşündüm. Bütün arkadaşlarıma en sevdikleri
وبالتالي فكرت أن الأمر يستحق العناء . وهكذا بدأت أطلب من كل أصدقائي،

Ama yine de, uğrunda mücadele etmeye değer..
لكن مرة اخرى اي شيء يستحق العناء من اجله سيكون العمل شاقا

Ama eve, sana dönmek için bunların hepsine değer.
لكن العودة للمنزل من أجلك يجعل كل ذلك يستحق العناء

Ama buna değer, çünkü şu anda İzlanda'yı boylu boyunca uzanan iki dev levhâ arasındaki yarıkta yüzüyorum.
لكّن الأمر يستحق العناء لإني في الواقع أسبح في الممر بين الصفيحتين العملاقتين اللّتان تمتدان عبر آيسلندا.

Gerçekten de değersiz birkaç yüz dolar için tüm bunlar değer miydi?
أعني , هل كان حقاً يستحق العناء لأجل بضع مئات من الدولارات ؟

Tanrım, elini tutabildiğim için bütün bunlara değer.
إن هذا يستحق العناء إن كان سيجعلني أمسك بيدكِ

Sahte yaşını iyice bilmen için çok çalışmalısın, ama bu çalışmaya değer.
يجب التمرين لتعرفي سنك المزيف أكثر لكنه يستحق العناء

buna değdi.
خسرت لتوك عشرة دولارات من حيث أجلس، الأمر يستحق العناء

Evet, çoğunluğunda baygındım ama buna değdi.
آه نعم ، أنا أفقد وعيي دائما لكن الأمر كان يستحق العناء

Herşeye değdi.Herşeye. Bütün emeklerime değdi.
كل ما قمنا به كان يستحق العناء كل ما فعلته حتى هذه اللحظة استحق العناء

Beyaz Saray'a gönderdiğim bir adam var. İşte o değerli bir arkadaş.
سأرسل رجلاً إلى البيت الأبيض هذا صديق يستحق العناء

İşte bu 5 yıllık uzay yolculuğunu değerli kılar.
حسنا, هذا سيجعل خمس سنين من الإندفاع نحو الفضاء أمراً يبدو أنه يستحق العناء

Ben yalnızca, tedavi olacaksın madem buna değecek bir şeyin olması gerekir diye düşündüm, değil mi?
لقد ظنتتُ فقط أنهُ إذا كُنت ستأخذ هديةً فعليكَ أن تأخذ شيئاً يستحق العناء ، صحيح؟

Sadece burada oturmuş bir şeylere açıklık getiriyorum ve değerdi.
أنا فقط أصرح بأمر, والذي هو كجلوسي هنا الآن, الأمر كان يستحق العناء

Bak ne diyeceğim,... Bu yaptığı şey hiç kolay değil ama, gerçekten değdiğini düşünüyorum.
أكثر منك ياصديقي هذا الأمر ليس بالسهل ولكنه يستحق العناء