"يستطيع القدوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelemez
        
    • gelemiyor
        
    • gelemeyecek
        
    • gelebilir mi
        
    • gelebileceğini
        
    • gelemeyecekmiş
        
    Bu giden bir geçit. Hiç birşey gelemez. Open Subtitles إنها الأن خارج نطاق المسار الدودى لا شىء يستطيع القدوم خلالها
    Tabii ki kocam gelemez. Pazar günü çalışmak zorunda. Open Subtitles بالطبع زوجي لن يستطيع القدوم فيتوجب عليه العمل يوم الاحد
    Tesisatçı,yarına kadar gelemiyor. Open Subtitles السباك لا يستطيع القدوم الا الغد
    Dr. Rathbone gelemeyecek. Yollar kötü. Open Subtitles دكتور راثبون لا يستطيع القدوم كل الطرق مغلقة.
    Sence içeriye gelebilir mi? Böylece insanlar bizi beraber görür. Open Subtitles هل تعتقد أن يستطيع القدوم للداخل لكي يرانا الناس معاً؟
    Evime damdan düşer gibi gelebileceğini mi sanıyor? Open Subtitles يظن أنه يستطيع القدوم إلى بيتي بدون دعوة؟
    Yine kötü haber olacak ama bugün David'le konuştum ve o da gelemeyecekmiş. Open Subtitles ومن المؤسف ايضا اليوم لقد تحدثت الى ديفيد اليوم ولن يستطيع القدوم كذلك
    Onu almazsak, tabiiki de gelemez. Open Subtitles إذا لم نقبله ، إذاً لن يستطيع القدوم بالطبع
    Buraya gelemez. Buraya kadar gelemez. Open Subtitles هو ليس هنا ولا يستطيع القدوم إلى هنا
    Malesef... O bizimle gelemez. Open Subtitles هو لا يستطيع القدوم معنا, للأسف
    Balawi görüşmesi iptal. İslamabad'a gelemiyor. Open Subtitles الاجتماع مع (البلوي) ألغي، لا يستطيع القدوم لـ(إسلام آباد)
    Wilke gelemiyor. Open Subtitles ويلكي لا يستطيع القدوم.
    Buraya gelemiyor. Ne zaman gitmelisin? Open Subtitles لا يستطيع القدوم لهنا - متى ستذهبين ؟
    Aras Bey, Tamer'in ayağı kırıldı biliyorsunuz bir hafta işe gelemeyecek. Raporu masanıza bıraktım. Open Subtitles (ثامر) كسرت قدمه و لن يستطيع القدوم لمدة أسبوع
    Yönetmen yarın gelemeyecek. Open Subtitles المُخرج لن يستطيع القدوم غداً
    gelemeyecek. Open Subtitles وقال انه لن يستطيع القدوم.
    - O zaman Paris'e gelebilir mi sence? Open Subtitles اتعتقد بانه يستطيع القدوم الى باريس اذن ؟
    Baba bizimle at gösterisine gelebilir mi? Open Subtitles ابي , هل يستطيع القدوم معنا في معرض الحصان ؟
    Çift olarak çalışmalıyız ve acaba yarın arkadaşım Connor bize gelebilir mi? Open Subtitles لذا، علينا العمل كأزواج (شخصان) وكنت اتسآل لو أن صديقي كونور يستطيع القدوم غدا
    Programın irtibat bürosunu arar mezunun ne zaman gelebileceğini öğrenirim. Open Subtitles سأتصل بمندوب البرنامج لأرى ان كان يستطيع القدوم
    Kahretsin! Ona gelebileceğini ben söyledim. Open Subtitles تبا ، أنا أخبرته أن يستطيع القدوم
    Yine kötü haber olacak ama bugün David'le konuştum ve o da gelemeyecekmiş. Open Subtitles ومن المؤسف ايضا اليوم لقد تحدثت الى ديفيد اليوم ولن يستطيع القدوم كذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more