"يستطيع فعلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunu başarabilir
        
    • yapamaz
        
    • yapabilir
        
    • yapamazdı
        
    • yapabilirdi
        
    • yapabilecek
        
    Bunu başarabilir mi? Takım 12 yıl sonra çıktığı ilk final maçını kazanabilecek mi? Open Subtitles هل يستطيع فعلها كما حدث في مباراة حدثت منذ اثني عشر عاماً
    Bunu başarabilir mi? Takım 12 yıl sonra çıktığı ilk final maçını kazanabilecek mi? Open Subtitles هل يستطيع فعلها كما حدث في مباراة حدثت منذ اثني عشر عاماً
    Eğer başarırsak, patenti hallederiz, o da sonrasında kimseye aynısını yapamaz. Open Subtitles و إذا إنتصرنا, يمكننا إنهائها, حتى لا يستطيع فعلها مع أي شخص أخرى مرة أخرى أبداً.
    Biliyorum, onu az önce yaptım ve ben onu yapabiliyorsam, neredeyse herkes yapabilir çünkü ben kötü bir durumdayım. Open Subtitles أعلم لأنني فعلتها وطالما فعلتها بمؤكد أن الجميع يستطيع فعلها
    İki buçuk dakika içinde yapabilirdi ama iki dakikanın altında yapamazdı. Open Subtitles يستطيع فعلها في دقيقتين ونصف ولكن لا يستطيع فعلها في اقل من دقيقتين
    Bunu yapabilecek tek kişi var, o da sensin. Sen saçları fısıldatan adamsın. Open Subtitles لو ان اي احد يستطيع فعلها فانت تقدر انت ساحر الشعر
    Haydi ama o bunu yapamaz! Open Subtitles هيا ، لا يستطيع فعلها دعه وشأنه
    Demek istediğim alkolikler tek başına yapamaz. Open Subtitles أعنى مدمن الكحول لا يستطيع فعلها وحده
    Ben, onların yapamaz dediği adamım. Open Subtitles أنا الرجل الذي قالو أنه لا يستطيع فعلها
    Diyelim ki yapabilir, diyelim ki zamanı durdurabilirsin. Open Subtitles دعنا نقول أنه يستطيع فعلها دعنا نقول أنك تستطيع إيقافه
    Bunu yapabilir mi? Belçikalı Jens Goossens'i yenebilir mi? Open Subtitles هل يستطيع فعلها هل يهزم البلجيكي, ينس قوسينس ؟
    Yani, aslında çok yazmıyor ama birinin canını yakmak isterse, bunu bir cümleyle yapabilir. Open Subtitles هو لا يكتب كثيراً... لكن عندما يريد أن يجرح شخصاً ما... يستطيع فعلها بعبارة واحدة.
    - Hayır, glikoz testini geçmeden yapamazdı. Open Subtitles - لا, لن يستطيع فعلها, ليس بدون اختبار سكر الدمt.
    Doug senin yaptığını da yapamazdı. Open Subtitles -دوج" لم يكن يستطيع فعلها"
    O kadar kolay olsaydı herkes yapabilirdi. Open Subtitles اذا لو كانت بهذه السهوله عندها يستطيع فعلها أي شخص
    Bir çocuk bile yapabilirdi. Open Subtitles حتى الطفل يستطيع فعلها
    Bunu yapabilecek tek kişi sensin! Güven bana! Open Subtitles انت الوحيد الذي يستطيع فعلها ثِق بيّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more