"يستقل" - Translation from Arabic to Turkish

    • biniyor
        
    • biner
        
    • binip
        
    • binmez
        
    • binmediğini
        
    • binememesini
        
    Eleman lükse düşkün değil, kardeşiyle birlikte asansörsüz bir binada yaşıyor, otobüse biniyor... Open Subtitles الرجل لا يملك أيّة مقتنيات باهظة ، يعتني بأخيه ، و يستقل الباص
    Oğlum o mekiklere biniyor. İnsanlar o mekiklere biniyor. Open Subtitles ابني يستقل هذه المركبات الناس يستقلون هذه المركبات
    İki ayda bir trene biner ailesinin mücevher işleri için hiç dikkat çekmeden mücevher kaçırır. Open Subtitles إنه يستقل القطار كل شهر يدير حجارة كريمة سهلة الملاحظه رجل أعمال لمجوهرات عائلته
    Sadece yaklaşmak için bile bir uzay gemisine binip ona uzanan derin uzay boşluğunu aşıp geçmeniz gerekiyor. Open Subtitles على المرء أن يستقل مركبة فضائية تعبر الكون الشاسع للاقتراب منه فقط
    Babam taksiye binmez . Şeyy... Parasını ödeyecek ... ve... Open Subtitles إنه لا يستقل التاكسيات , ليكافئنك , و سآتي أيضا معكما , لذا لن يكون الأمر غريبا جدا
    Ama güvenlik kameraları adamın trene binmediğini gösteriyor. Open Subtitles لكن شرائط الأمن تبين أنه لم يستقل القطار
    Sen sadece O'L eary'nin o trene binememesini sağla. Open Subtitles فقط تاكد ألا يستقل هذا القطار
    - Bulduk. Hedef, batıya giden araca biniyor. Open Subtitles وجدته , الهدف يستقل مترو الأنفاق الغربي.
    Havayolları muhafızı kılığına giriyor, Stockwell'in silahını ve rozetini kullanarak uçağa biniyor. Open Subtitles لذا ينتحل شخصية ضابط جوي يستقل طائرة باستخدام مسدس (ستوكويل) و شارته
    Ve şimdi anlaşılan taksiye biniyor. Open Subtitles ويبدو أنه يستقل سيارة الأجرة الآن.
    Cisco burada Snart'ın kardeşinin arabasına biniyor. Open Subtitles ها هو (سيسكو) يستقل سيارة مع أخت (سنارت)
    - Evet. Nizar bisikletine biniyor. Open Subtitles أجل, أجل، (نزار) يستقل دراجته.
    Doğru düzgün tanımadığı biriyle tanışmak için kim bir trene biner ki? Open Subtitles من قد يستقل قطار لملاقاة شخص يعرفه بالكاد؟
    İsterse bu arabaya biner. Open Subtitles دعه يستقل العربة مادام يريد هذا
    Hangi tür doktor otobüse biner ki? Open Subtitles أيّ نوع من الدكاترة يستقل حافلة
    Şimdi de arabasına binip gitmeden önce onu iyice görmemizi sağlıyor. Open Subtitles الآن يجعلنا نراه وهو يستقل سيارته ويرحل
    Doğru, yani trenden iniyor, kurbanını buluyor, onları öldürüyor, canı isterse tecavüz de ediyor, sonra da trene binip gidiyor. Open Subtitles حسناً, فهو يقوم بالترجل من القطار, ثُم يعثر علي ضحيته التالية يقتل الضحية, ويغتصبها قبل ذلك أذا كانت له رغبة في ممارسة الجنس ثُم يستقل القطار ويرحل
    Her gün metroya binip iki saatte Brooklyn, Flatbush'a geliyor. Open Subtitles rlm; ‏‏يستقل قطار الأنفاق لمدة ساعتين يومياً، rlm; ‏للذهاب إلى "فلاتبوش" في "بروكلين"،‏
    L. A. 'de kimse taksiye binmez. Open Subtitles لا أحد يستقل سيّارة أجرة في (لوس أنجلس)
    Ama güvenlik kameraları adamın trene binmediğini gösteriyor. Open Subtitles لكن شرائط الأمن تبين أنه لم يستقل القطار
    Sen sadece O'L eary'nin o trene binememesini sağla. Open Subtitles فقط تاكد ألا يستقل هذا القطار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more