"يسعدني أكثر" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha mutlusu
        
    • mutlu edemezdi
        
    • çok mutlu
        
    • kadar mutlu
        
    • beni daha mutlu
        
    • daha mutlu edemez
        
    • daha fazla mutlu edemez
        
    Yani bir doğaüstü olayı tecrübe edebilseydim ya da tünelin sonundaki o anlık ışığı bir an bile olsa görebilseydim benden daha mutlusu olmazdı. Open Subtitles أنا أقصد أنه لا شئ يسعدني أكثر من التعرض لتجربه واحده غريبة روحانيه مثل رؤية ضوء خافت في نهاية نفق مظلم
    Yani bir doğaüstü olayı tecrübe edebilseydim ya da tünelin sonundaki o anlık ışığı bir an bile olsa görebilseydim benden daha mutlusu olmazdı. Open Subtitles أنا أقصد أنه لا شئ يسعدني أكثر من التعرض لتجربه واحده غريبه روحانيه مثل رؤيه ضوء خافت في نهاية نفق مظلم
    Hadi gerçekçi olalım. Başka hiçbir istek beni bu kadar mutlu edemezdi. Open Subtitles وحقيقة، لم يكن هناك طلب يسعدني أكثر من هذا.
    çok mutlu olurdum. Hiç birşey beni daha fazla mutlu edemezdi. Open Subtitles ويسعدني ذلك، لا شيء يسعدني أكثر
    Bu çift bize de biraz böyle olmayı aşılarsa çok mutlu olurum. Open Subtitles يسعدني أكثر لو كان يجمع هذين الزوجين أي تشابه بنا
    Beni, değer verdiğim kişiler için para harcamak kadar mutlu eden bir şey yok. Open Subtitles بقدر استمتاعي بأعمال التطريز، لا شيء يسعدني أكثر من الانفاق على أحبائي.
    Hiçbir şey beni daha mutlu edemez. Open Subtitles لا شيء يسعدني أكثر
    Başka hiçbirşey beni mutlu edemezdi, ama, annen ve ben-- artık beraber yaşamıyoruz. Open Subtitles لا يوجد ما يسعدني أكثر من هذا ...لكن أنا و والدتك لم نعد نعيش معاً
    Başka hiçbirşey beni mutlu edemezdi, ama,annen ve ben-- artık beraber yaşamıyoruz. Open Subtitles لا يوجد ما يسعدني أكثر من هذا ...لكن أنا و والدتك لم نعد نعيش معاً
    Hiçbir şey beni Frobisher'ı alaşağı etmekten daha mutlu edemezdi. Open Subtitles لا يوجد شيء يسعدني أكثر من مساعدتكم (في الايقاع بـــ (آرثر فروبشر
    Hiçbir şey beni en yakın arkadaşımın en yakın komşum olmasından daha çok mutlu etmez. Open Subtitles لا شيء يسعدني أكثر من أن تصبح صديقتي الصدوقة جارتي المقربة
    İş için kusursuz auraya sahipsin ve hiçbir şey beni gelinimle tekrar bir araya gelmek kadar mutlu etmezdi. Open Subtitles يتوافر لديكِ المناخُ المناسب للعمل فليس هناك شىء يسعدني أكثر سوى أن يجتمع شملي مع زوجتي مجدداً
    Hiçbir şey beni daha mutlu edemez. Open Subtitles لا شئ قد يسعدني أكثر
    Hiçbir şey beni daha mutlu edemez. Open Subtitles لا شيء يسعدني أكثر من ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more