"يسميه" - Translation from Arabic to Turkish

    • diyor
        
    • dedikleri
        
    • der
        
    • derdi
        
    • denilen
        
    • diyorlar
        
    • deyimiyle
        
    • demez
        
    • adını
        
    • buna "
        
    • diyordu
        
    • dediği bir
        
    • dediği şey
        
    • " diye adlandırdığı
        
    Ve yanında aynı tshirtü giyen adam ona Paki diyor Open Subtitles والرجل المجاور له، في نفس القميص، يسميه له باكي، هم؟
    Buna beyaz toplum bilimci Robin DiAngelo "beyaz kırılganlığı" diyor. TED هذا ما يسميه عالم الاجتماع الأبيض روبن أنجيلو "الهشاشة البيضاء."
    Yaptıkları şey, bizi psikologların ortak gerçeklik dedikleri şeye davet etmek. TED ما يفعلونه هو دعوتنا إلى ما يسميه علماء النفس الواقع المشترك.
    Ayrıca bir şey daha sizin "cehennem" dediğiniz yere o "evim" der. Open Subtitles وهناك شئ آخر. ما أعتدت أن تسميه الجحيم يسميه هو المنزل.
    derdi. Ancak 20. yüzyıla geldiğimizde yeni bir kültür oluştu, tarihçiler buna kişilik kültürü diyorlar. TED ولكن عندما وصلنا القرن ال20 ودخلنا ثقافة جديدة عصر ما يسميه المؤرخون عصر الشخصية.
    Komşulara etrafta tuhaf bir araba gördüler mi sordum. Bir tanesi "minivan" denilen bir şey gördüğünü söylüyor. Ama bu haftalar önceymiş. Open Subtitles كلا سألت الجيران عن أي سيارة وأحد شاهد ما يسميه شاحنة صغيرة لكن هذا قبل أسابيع
    Bu değişim, Profesor Nicalau Mills'in deyimiyle bir utanç kültürünü yarattı. TED هذا التغيير أدى إلى ما يسميه بروفيسر نيكولاس ميلز ثقافة الإذلال
    Bu gece şef özel bir yemek hazırlıyor ve adına da yalancı, pislik domuz diyor. Open Subtitles الليلة الطاهي يعد ذلك الطبق الذي يحب أن يسميه الخنزير النتن الكاذب
    O yaşlı bir vatandaş, insanlar ona "Ağır Abi" diyor ve internette çok meşhur bugünlerde. İnsanlara ümit veriyor. Open Subtitles رجل عجوز يسميه الناس بالفتوّة ضرب مُجرمين وأعطى الناس أملاً
    Psikoloji hocam buna açığa vurma diyor. Open Subtitles أترين، هذا ما يسميه أستاذي النفسي بالإسقاط.
    Müzeden aldım. Antik Mısırlıların hediyelik eşya dedikleri bir şey. Open Subtitles حصلت عليه من المتحف، هذا ما يسميه المصريين القدامى ..
    Yani cevap, evet. İstatistikçilerin teknik olarak "aman ha kaçırma" dedikleri bir bahis. TED هذا ما يسميه الإحصائيون تقنياً بغرامة لعبة الرهان الملعونة.
    Bir erkek buna mali sorumluluk diyebilir, bir kadın ise buna iyi ev idaresi der. Open Subtitles قد يسميه الرجل مسؤولية مالية و المرأة تدعوه تدبير منزلي
    "Tırtılın, dünyanın sonu dediği şeye, dünya kelebek der." Open Subtitles ،ما تسميه اليرقة نهاية .يسميه العالم فراشة
    Ben çok küçük olduğum için o böyle derdi. Open Subtitles هكذا كان يسميه ، لأننى كنت صغيرة جداً
    İsteme, hoşlanma ve öğrenme arasındaki bu ayrımı görünce uyarılma uyumsuzluğu denilen fenomeni anlamak için açıklayıcı bir alt yapı edinmiş oluyoruz. TED عندما نلاحظ هذا الفصل للإعجاب والرغبة والتعلّم، هذا هو حيث نجد إطارًا توضيحيًا لفهم ما يسميه الباحثون الإثارة غير التوافقية.
    Buna ekonomistler ahlaki tehlike diyorlar. TED هذا هو ما يسميه الاقتصاديون خطر أخلاقي.
    deriz. Dördüncü bileşense pişmanlığın psikologların deyimiyle saplantı yaratıcı olmasıdır. TED و العنصر الرابع هو ذلك الندم الذى يسميه علماء النفس المواظبة.
    Kaçıp kurtuldum da demez. Open Subtitles قد لا يسميه هروباً
    Sen zihinsel olarak körsün. Nörolojistler buna görsel agnozia adını veriyorlar. Open Subtitles أنت أعمى من الناحية العقلية وهو ما يسميه أطباء الأعصاب قصور في الحواس
    Ama hipotenüs nedir bilmiyordu, ona kestirme mesafe diyordu." TED ولم يكن يستخدم تعبير الوتر بل كان يسميه " المسافة الاقصر "
    Burada,dağlarda.. japonların Cehennem dağı dediği bir yer var. Open Subtitles هنا باسم " آنتانشا " مكان يسميه اليابانيون وادي الجحيم
    dedi. Bu, istatistikçilerin bağımsızlık varsayımı dediği şey. TED إذاً ذلك ما يسميه متخصصي الإحصاء بفرضية الإستقلال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more