Piyasa o kadar kötü düzenlenmişti ki, ilaçların fiyatını yediye katlayarak tedarik eden iki ayrı acentadan satın alıyorlardı. | TED | كانت السوق غير منظم على نحو مؤلم بحيث أنهم يشترون هذه الأدوية عبر وسيطين الذين يعزفون عليهم سبع مرات. |
Eğer uyuşturucu satın alıyorlarsa daha önce de para çekmiş olmalı. | Open Subtitles | لو كانوا يشترون مخدرات قد يكون هناك سحوبات اخرى خلال الاسابيع |
- Tüm bu mülkleri satın almak için kullandıkları parayı. | Open Subtitles | النقود التي يشترون بها تلك الأراضي .. وأين هي ؟ |
Hazır olduğu zaman da ona yeni elbiseler aldılar... üstüne çeki düzen verip Komisyona yolladılar. | Open Subtitles | عندما يعتقدون انها على استعداد يشترون لها فساتين جديدة ويحسنون مظهرها وتدور على الإعلام |
İnsanlar yıllardır yırtık kot alıp giyiyor. | TED | ما زال الناس يشترون الجينز الممزق لسنوات. |
Tek sorun erkekler komik kitapları almıyor. Planın aksayan kısmı da bu. | Open Subtitles | الرجال لا يشترون الروايات الهزلية، هذا هو العيب |
Okuduğum okuldaki çocuklar Saks and Bendels'den alışveriş yapıyor. | Open Subtitles | أمي ، الأطفال الذين أذهب للمدرسة معهم يشترون من هذا المتجر |
Evet, ancak insanların neden satın almadıklarının bir nedeni olması lazım. | Open Subtitles | نعم، ولكن يجب أن يكون هناك سبب لماذا الناس لا يشترون. |
Bakın, bu mülkü satın almak isteyen İsviçreli bankerleri temsilcisiyim. | Open Subtitles | كما ترين، أنا أمثل المصرفيين السويسريين الذين يشترون هذه الملكية. |
Bina satın alırlar, ya da bir bina kiralarlar, ya da bir alan kiralarlar, ve bu alanı eşyalarla doldururlar. | TED | يشترون مبنى , أو يستاجرونه أو يستأجرون بعض المساحات يملؤون المساحات بأشياء |
Bu Moskova'da çalışan bir websitesi, bu adamlar enfekte olmuş bilgisayarları satın alıyorlar. | TED | هذا الموقع يعمل في موسكو حيث يشترون حواسيب مصابة |
Bu demektir ki bu John'lar muhtemelen gün ortasında seks satın alıyorlar. | TED | وهذا يعني أن الزبائن من المحتمل أنهم يشترون الجنس في منتصف وقت العمل. |
Çünkü bazen John'lar köleleştirilmiş kızları satın aldıklarını bile bilmiyorlar. | TED | لأنه في بعض الأحيان، لا يعلم زبائن شراء الجنس أنهم يشترون بناتٍ يتُمّ استعبادهم. |
Seks işçilerinin cezalandırılmaları onlara zarar veriyorsa neden sadece seksi satın alanları cezalandırmıyorsunuz? | TED | إذن إذا كان تجريم محترفي الجنس يضر بهم، لما لا يتم تجريم الزبائن الذين يشترون الجنس؟ |
Bu yüzden Küba'dan gemiler dolusu fıçılarla sirke aldılar ve her fıçıya bir ceset koydular. | Open Subtitles | لذلك كانوا يشترون حموله السفينه من الخل فى كوبا وفى كل برميل كانوا يبيعون محصول واحد |
Coca-Cola ve bira reklamları, yaşlıların da gençler gibi Coca-Cola ve bira alıp içmelerine rağmen hep gülümseyen gençleri gösterir. | TED | إعلانات الكوكاكولا والبيرة تظهر شبانا مبتسمين، حتى وإن كان الكبار والصغار يشترون الكوكاكولا والبيرة. |
Orta halli alıcılar hiç satın almıyor şimdilerde. | Open Subtitles | جامعـي اللوحـات الفنيـة المتوسطون لا يشترون الآن |
Amerikalılar,ürünleri değil onların fikirlerini kim temsil ediyorsa onlardan alışveriş ediyorlar. | Open Subtitles | الأمريكان يشترون الأفكار التى تقدم شكلا لما يجب أن يصبحوا عليه، و لا يشترون المنتجات. |
İyi de kadınlar prezervatif almaz ki. | Open Subtitles | أجل، لكن النساء لا يشترون الواقي الذكري. |
Birilerine kot pantolon aldığı gibi bana da araba alan olsaydı, arabama atlar giderdim. | Open Subtitles | صحيح لو ان احد اشترى لي ً سياره مثل الناس الأخرين يشترون الجينيز انا اعتقد استطيع القياده بنفسي |
İnsanların gerçekten Chikufujin'leri satın aldığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن حقاً أن الناس يشترون سلالها الخيزرانية ؟ |
Ben resimlerimi satın alacaklar için resim yaparım. There's more at stake than talent. | Open Subtitles | أرسم لأولئك الذين يشترون لوحاتي هناك كثير من المواهب على المحك |
Brokerlar Luthor Şirketi'nin hisselerini yarı fiyattan alıyorlarmış. | Open Subtitles | السماسرة كانوا يشترون أسهم "لوثوركورب" كما لو كانوا بنصف سعرها. |