"يشتعل" - Translation from Arabic to Turkish

• yanıyor
• yanan
• alev
• yangın
• ateş
• alevler
• tutuşuyor
• yandı
• yanmaya
• Yandığı

- Çık dışarı, ucu yanıyor. - Danny, bekle!
اخرج، المصهر يشتعل داني، إنتظر

Yüzük burada! O yanıyor!
خاتم الجسور هنا وهو يشتعل

Daha temiz yanan pişirme yakıtları üretemez miyiz?
الا يمكننا صنع وقود طهي حيث يشتعل بصورة نقيه أكثر ؟

Kimin kaza yapacağını, alev alacağını görmek için araba yarışı izlerler.
يذهبون إلى السباق ليشاهدوا أيها سوف يتحطم من يشتعل فيه النار

Dün üç tane itfaiye aracı yangın ihbarı aldık diye buraya geldi.
ثلاث سيارات أطفاء جائت أمس قالوا المكان يشتعل

Dolabından çıkan tuhaf bir ateş topuyla hem de.
من قِبل حائط غريب من النار يشتعل من خزانته

Vampirler uyurgezerlik yapamaz. Kapıdan dışarı bir adım atsa, alevler içinde yanar.
مصاصى الدماء لا يستطيعون المشى أثنا النوم إنه يحطم الباب, و يشتعل اللهيب

Otlak diğer bitkilerden çok daha kolay tutuşuyor ve uçucu bir gaza dönüşüyor.
العشب يشتعل بسهولة أكبر عن غيره من النباتات وانه يتحوّل الى غاز طيّار.

Ağzım yandı.
فمي يشتعل بالنار

Ölme vakti geldiğinde Anka kuşları yanmaya başlar ve sonra küllerden yeniden doğarlar.
يشتعل عندما يحين وقت موته ثم يولدون من جديد من الرماد

Barnum'un Amerikan Müzesi yanıyor!
المتحف الأمريكى يشتعل

Ama aramızdan biri aşk ateşiyle yanıyor.
لكن أحدهم يشتعل حبًا

Bedenim yanıyor.
جسدى يشتعل نارا

Ama haksızlık etmemeli. Herkesin aklı, birdenbire yanan şu adama takılmış durumda.
لقد التهيا برؤية هذا الرجل و هو يشتعل تلقائياً

yanan bir enkazdan kurtarılıyormuşum gibi hissettim.
لقد شعرت و كأنني اُنقذت من مبنىً يشتعل ناراً

- yanan bir binaya girmek tehlikelidir.
ليس من الآمن أن تدخل بناء يشتعل بالنيران.

Komik belki ama alev alıp uçuşacaklarını sanırdım.
أتعلمين الأمر ممتع لطالما ظننت أنه سوف يشتعل

Canlı canlı yanıyorum. Evet, tüm vücudum alev aldı.
أحلم بأنه يتم حرقي و أنا على قيد الحياة أجل , جسدي كله يشتعل بالنيران

Ve bir kere yangın başladı mı, onu söndürmesi çok zordur.
وعندما يشتعل الحريق مرة . سيكون من الصعب إخماده

Bu tür bir yangın başladığında, söndürmesi çok zordur.
عندما يشتعل هذا النوع من اللهيب... فمن الصعب جداً إخماده.

Gözyaşı bombası yok, cop yok, kimse ateş yakmıyor.
لا أرى غاز مسيل للدموع , لا عصا الشرطة ولا أحد يشتعل بالنار

Teknenin güvertesine baktim her seyi alevler içinde görünüyordu, binbasiya geminin alevler içinde oldugunu rapor ettim, binbasi gemiyi terk etmemi emretti.
نظرت الى ظهر المركب بدا ان كل شىء يشتعل اخبرت الرائد بأن السفينه كانت مشتعله امرنا الرائد بالمغادره ..

Ünlü olmadaki ilk fırsatım, ve bilgisayar tutuşuyor.
فرصتي الأولى للشهرة وكمبيوتري الأول يشتعل بالنار

Adam yandı lan!
رجلٌ يشتعل

Karanlıkta oturup ampulün yanmaya karar vermesini umarak beklemeleri gerekmez miydi?
الم يكونوا ليجلسوا في الظلام و يآملوا ان الجهاز سيختار ان يشتعل مجددا؟

Son hatırladığım şey kafamda bir şeyin Yandığı.
آخر شيء أتذكره هو أن شيئا يشتعل في رأسي