"يشفى" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyileşir
        
    • iyileşene
        
    • iyileşiyor
        
    • tedavi
        
    • iyileşmesi
        
    • iyileşmedi
        
    • iyileşmez
        
    • iyileşebilir
        
    • iyileştiğinde
        
    • şifa
        
    • iyileşecek
        
    • iyileşmemiş
        
    • iyileşmiş
        
    • iyileşemedi
        
    • İyileşmeyecek
        
    Günde beş kere alkolle çalkalarsan düşündüğünden daha çabuk iyileşir. Open Subtitles أغسليه 5 مرات يوميًا بالكحول وسوف يشفى أسرع مما تظنين.
    o iyileşene dek yapmamıza... gerek yokmuş. Open Subtitles قال لى اللا افعلها الا عندما يشفى من هذا الكساح.
    Kesikleri sorunsuzca iyileşiyor. Kızarıklık ya da irin akışı yok. Open Subtitles الشق يشفى بطريقة رائعة لا يوجد حمامي أو تقيح
    Bir yaralanmadan sonra da, kan damarları kabuğun altında gelişip, yarayı tedavi ediyorlar. TED و بعد التعرض للجروح, يجب على الأوعية الدموية أن تنمو تحت قشرة الجرح من أجل أن يشفى الجرح.
    Aklın onca şeyle meşgulken vücudun iyileşmesi zordur. Open Subtitles تعلمين ان جسدك لن يشفى اذا كان عقلكِ مشغولاً
    Yaran daha iyileşmedi. Eğer başımız belaya girerse , ve dikişlerin yırtılırsa Open Subtitles جرحك لم يشفى بعد إن وقعنا بمشاكل وتمزقت خيوط جرحك
    Kılıç yarasına göre gayet iyi durumda ama ok yarası asla iyileşmez. Open Subtitles ذلك لا بأس به لجرح سيّف، لكنّ جرح السهم لا يشفى أبداً
    Omuru iyileşebilir, ama eğer tedavi edilmezse, optik siniri kötüleşebilir. Open Subtitles قد يشفى العمود الفقري لكن العصب البصري سيسوء لو لم نعالجه
    Ve hastalar iyileştiğinde, taburcu edilirler. Open Subtitles وعندما يشفى المريض يتركونة يخرج من المستشفى
    Belki gerisi de zamanla iyileşir. Open Subtitles ربما سيأخذ الأمر بعضاً من الوقت حتى يشفى الباقي
    Ve rahatsızlığın ne olduğuna bakmaksızın hastalar iyileşir. Open Subtitles و يشفى المرضى و لا يُحدِث فارقاً أن تسمّي المرض ماشئت.
    Umarım doğum gününden önce iyileşir. Open Subtitles يا الهي ، اتمنى ان يشفى هذا قبل عيد ميلادك.
    o iyileşene dek yapmamıza... gerek yokmuş. Open Subtitles قال لى اللا افعلها الا عندما يشفى من هذا الكساح.
    Kopan bölge iyileşene dek kolu canlı tutmak zorundasınız. Open Subtitles في الواقع , يجب أن تبقى الذراع سليمه حتى يشفى الجسد
    Naruto'dan beklendiği gibi. Yaraları çabuk iyileşiyor. Open Subtitles إنه ناروتو الذي أعرفه، دائماً يشفى بسرعة
    Ayağımı burktum. Yeni yeni iyileşiyor. Open Subtitles أصبت بإلتواء بكاحلي لكنّه يشفى تدريجياً.
    Bir dövmenin iyileşmesi en az 10 gün sürer. Open Subtitles والوشم يحتاج لعشرة ايام لكي يشفى
    Dirseğim, kolumun şu kısmı bir kere kırıldı ve asla tam olarak iyileşmedi. Open Subtitles مرفقي، هذا الجزء من ذراعي كسر من قبل ولم يشفى بشكل كامل
    Kabukları kopartırsan yaraların hiç iyileşmez. Open Subtitles هذا لن يشفى أبدا إن لم تتوقف عن كحته
    Biliyorum, iğrenç. Kendi kendine iyileşebilir. Open Subtitles أعلم, هذا مقرف للغايه قد يشفى وحده
    Ve o da iyileştiğinde, güçlerini yeniden kullanabileceksin. Open Subtitles , و عندما يشفى هذا ستكون قادراً على استخدام قدراتك بمساعدتي , بالطبع
    Ve o da, şifa vermek için burada ! Open Subtitles و هو هنا لكى يشفى
    Kendi kendine iyileşecek bir şey değil, o yüzden babanın telefonu lâzım. Open Subtitles ,انه ليس من النوع الذي يشفى لوحده لذا أريد رقم هاتف والدك
    Ve sol bileğin şu basketbol oynarken incittim dediğin hâlâ iyileşmemiş çünkü parlak kravatın hafif sola kaçmış. Open Subtitles ومعصمك الأيسر الذي حصل له إلتواء اثناء لعبك السلة لم يشفى بعد، لأن ربطة عنقك مرتخية
    Tamam, John'a hasta bir dürüst mü yoksa iyileşmiş bir yalancı mı olmak istediğini soralım. Open Subtitles إن كان يريد أن يبقى مريضاً حقاً أو أن يشفى كذباً
    Tepe çapulcuları yaralarını tedavi etti ama doğru düzgün iyileşemedi. Open Subtitles رجال التلة الذين خبأوه , لم يشفى تماماً
    Ne kadar çabalarsam çabalayayım hiç iyileşmeyecek bir yara gibi sanki. Open Subtitles انه مثل أن هذا الجرح الذي لن يشفى أبداً ، مهما كانت صعبة المحاولة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more