"يصدقوني" - Translation from Arabic to Turkish

    • inanmazlar
        
    • inanmadılar
        
    • inanmıyorlar
        
    • inanmayacaklar
        
    • inanmadı
        
    • inanırlar
        
    • inanacaklar
        
    • inanmazlarsa
        
    • inanmayacaklardır
        
    • bana inanmalarını
        
    İnsanlar, bu hikayeyi anlattığımda saçma olduğunu söylerler ve bana inanmazlar. Open Subtitles .. حينما أحكي هذه القصة للناس يقولون أن هذا هراء و لا يصدقوني
    Kaza oldu, ama bana inanmazlar. Bebekle hemen gitmelisiniz. Open Subtitles لقد كانت حادثة ولكنهم لن يصدقوني يجب أن تغادري انتي والطفل
    - İlkin bana inanmadılar. Ateş Ulusu askerleri casus olduğumu sandılar. Open Subtitles في البداية لم يصدقوني فقد ظن جنود أمة النار أنني جاسوس
    Söylemeye çalıştım, ama inanmıyorlar. Kimse inanmayacak. Open Subtitles حاولت اخبارهم , ولكنهم لم يصدقوني لا احد يصدقني
    Bana inanmayacaklar ama Jacky onlara bunu Rena at Cliquot'un yaptığını söylemiş. Open Subtitles ‫انهم لم يصدقوني ولكن ‫قال لهم جاكي ان رينات كليكوت هو فعل ذلك
    İnsanlar bana inanmadı. Hepsini tek başıma yaptığımı düşündüler. Open Subtitles لكن الناس لم يصدقوني وظنوا إنني ألفق كُل هذا من نفسي.
    Ben bana inanırlarinanmazlar mı bilmiyorum. Open Subtitles .... أنا لا لا أعرف إذا كانوا سـ يصدقوني
    Şimdi bana inanacaklar. Open Subtitles وسوف يصدقوني الأن ومن الأفضل لك أن تصدقني
    Ya bana inanmazlarsa? Open Subtitles ماذا إن لم يصدقوني ؟
    Bana inanmayacaklardır. Open Subtitles لن يصدقوني.
    Az önce kilisede Afro-Amerikan insanların karşısına geçip bana inanmalarını istedim. Open Subtitles وقفت أمام زمرة من الأمريكيين الأفارقة في كنيسة .طالبًا منهم أن يصدقوني
    Yakalanırsam, şansımı denerim. Bana inanmazlar bile. Open Subtitles لو قبض علي ، سأخذ فرصتي كم قلت ربما لن يصدقوني ابداً
    Lütfen, polislere gidemem. Bana inanmazlar. Open Subtitles لا يمكنني الذهاب الى الشرطة لن يصدقوني
    - Önce, bana inanmadılar. - Onlar ne biliyorlar ki? Open Subtitles ـ في باديء الأمر، لم يصدقوني ـ بحق الجحيم ما الذي يعرفونه؟
    Bende, "hayır, bu bir Stirling motoru. Gerçekten" dedim. Ama bana inanmadılar. TED فقات "لا إنه محرك سترلنج"ـ إلا أنهم لم يصدقوني
    Onlara bilmediğimi söyledim, ama bana inanmadılar. Open Subtitles اخبرتهم انني لا اعلم لكنهم لم يصدقوني
    Bana inanmıyorlar ve biliyorsun beni öldürecekler. Open Subtitles إنهم لا يصدقوني وتعرف بأنهم سيقتلوني
    Bana inanmıyorlar hiç. - Onu vurdum! - Kimi vurdun Nikki? Open Subtitles إنهم لن يصدقوني انا اطلقتُ عليهِ - من الذي اطلقتِ عليهِ -
    İnsanlara anlattığımda asla inanmayacaklar. Open Subtitles عندما أقول هذا للناس لا يصدقوني
    Çünkü bana senden fazla inanmayacaklar. Open Subtitles لأنهم لن يصدقوني وأكثرممافعلتأنت .
    Ama diğerleri bana inanmadı. Open Subtitles ولكن الآخرين لم يصدقوني
    Umarım, şimdi de inanırlar. Open Subtitles وآمل بأن يصدقوني هذه المرة
    Ona inanacaklar, bana değil. Open Subtitles سيصدقونها، لن يصدقوني.
    Bana inanmayacaklardır. Open Subtitles لن يصدقوني.
    Az önce kilisede Afro-Amerikan insanların karşısına geçip bana inanmalarını istedim. Open Subtitles وقفت أمام زمرة من الأمريكيين الأفارقة في كنيسة .طالبًا منهم أن يصدقوني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more