Beni şok edecek bir şeyin kaldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | بإمكانكِ إخباري. لم يعد بإمكان شيء أن يصدمني. |
Benim bunun için geldiğimi düşünmen beni şok etti. | Open Subtitles | انتظر دقيقة يصدمني أن تفكر أنني جئت لهذا |
Burada çok garip şeyler gördüm. Çok azı beni şok eder. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء كثيرة غريبة هنا القليل منها يصدمني |
Bir yabancıdan oyuncak almanıza çok şaşırdım. | Open Subtitles | يصدمني أن تقبلي بهدية من شخص غريب. |
Ben de senin şaşırmana şaşırdım. | Open Subtitles | حسنا ، يصدمني كونك صُدمت |
Sokağın karşısına koştum, arabayla çarpıyordu bana. | Open Subtitles | وركضتُ عبر الطريق، وكاد أن يصدمني ذلك الرجل بالسيّارة |
Geçen hafta neredeyse kar aracı çarpıyordu. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي كاد أن يصدمني محراث |
- Denizci misiniz? - Evet. Beni de çok şaşırtıyor. | Open Subtitles | أنت في البحريّة إذن - نعم، هذا يصدمني أيضاً - |
Biliyor musun, her içeri girişimde, yeni bir şok yaşıyorum... | Open Subtitles | هل تعلمين أن في كل مرة أذهب إليه ... دائمًا يصدمني |
Yani bana anlatabileceğin hiçbirşey beni şok etmez. | Open Subtitles | لذا لا يمكن لأي شيء تقولينه أن يصدمني. |
L.A.'denim. Hiçbir şey beni şok edemez. | Open Subtitles | (أنا من (لوس اجيلوس و لا شيء يصدمني |
Bu beni şok etmedi. | Open Subtitles | -هذا لم يصدمني |
- Bu beni şok etmedi. | Open Subtitles | -هذا لا يصدمني |
Bunu duymak şaşırdım. | Open Subtitles | يصدمني سماع هذا |
Ölümle eğlence arasında mektup yazmak için vakit bulmana çok şaşırdım açıkçası. | Open Subtitles | يصدمني حتّى أنّه تسنّى لك وقت للكتابة بين الفرار من موت محقق واحتساء كؤوس (ماي تاي). |
Lex neredeyse arabasıyla bana çarpıyordu. Beni eve o getirdi. | Open Subtitles | كاد (ليكس) أن يصدمني بسيارته وأوصلني إلى البيت |
- Neredeyse çarpıyordu, adi- | Open Subtitles | - لقد كاد أن يصدمني ذلك .. |
Lucy saf ve erdemli bir kız, ama bazen beni şaşırtıyor. | Open Subtitles | لوسي) فتاة نقية وعفيفة ولكن كلامها يصدمني أحياناً) |
Ben... Bazen kendi salaklığım beni şaşırtıyor. | Open Subtitles | هذه هي احياناً غبائي يصدمني |