"يصرخ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağırdığını
        
    • bağıran
        
    • bağırıp
        
    • bağırmaya
        
    • bağırdı
        
    • bağırır
        
    • bağırırken
        
    • bağırarak
        
    • bağırırdı
        
    • çığlık atıyor
        
    • çığlıklarını
        
    • ağlıyor
        
    • bağırmasını
        
    • çığlığını
        
    • çığlık atıyordu
        
    Birinin bağırdığını duydum ve içimden bir ses, o olmadığını söyledi. Open Subtitles خلتني سمعت أحدهم يصرخ وثمّة ما ينبئني أنّه لم يكن الصارخ
    Orgazm olurken "elli" diye bağıran bir adam duydun mu hiç? Open Subtitles هل سمعت مرة عن رجل يصرخ 50مرة عند لحظة النشوة؟ نعم.
    Çünkü ben onun bağırıp, kondüktörü çağırdığını duydum, saat 1 'e 20 vardı. Open Subtitles أنا بنفسى سمعته يصرخ و يدق الجرس لمفتش القطار ما بين الدقيقه 20 بعد منتصف الليل و الساعه الواحده
    Bir şeyin yeri değişse, kızıp, bağırmaya başlıyor. Open Subtitles يصرخ على كل شيء اذا وجد شيئا في غير مكانه بدأ بالصراخ
    O kadar yüksek sesle bağırdı ki rahibeler gelip beni yakaladı. Open Subtitles كان خائفًا مني وظل يصرخ بصوتٍ عالٍ حتى أتين الراهبات وقبضن عليّ
    Bir elbise yada ayakkabı alsam hemen bağırır. Open Subtitles كل مرة أشترى فيها رداء أو حذاء يصرخ فى وجهى لم يعد يسمح لى بالخروج مجدداً
    Özellikle de karanlıkta. Herkes bağırırken kim olduğunuzu anlayamadım. Open Subtitles وخاصة في الظلام ، لم أعرف ماذا يحدث والجميع يصرخ بهذه الصورة
    Başka bir soyulmuş çıplak çocuk bağırarak onlara küfürler savuruyordu. Open Subtitles و المخيم الأخر كان يعري الأولاد و يصرخ عليهم بالسباب
    Fakat geceleri, alt kattaki odasında, onun açık saçık bağırdığını duyardım. TED ولكن في الليل كنت أسمعه يصرخ بالشتائم من غرفته في نهاية الممر.
    Ya çocuğun bağırdığını duymasına ne dersiniz? Ha? Open Subtitles وماذا عن سماعه الولد يصرخ متوعداً بالقتل؟
    Ben bulaşıkları yıkıyordum, Bonnie'nin avazı çıktığı kadar bağırdığını duydum. Open Subtitles لذا غسلت الصحون وسمعت دوني يصرخ عليها بالرحيل
    Orgazm olurken "elli" diye bağıran bir adam duydun mu hiç? Open Subtitles هل سمعت مرة عن رجل يصرخ 50مرة عند لحظة النشوة؟ نعم.
    Herkes dışarıda bir ofis binasının dışında derbeder halde, kötü beslenmiş, bir şeyler mırıldanan veya kendi kendine bağıran evsiz bir insan görmüştür. TED فقد رأى الجميع رجلاً في الشارع غير مهذب، وربما بسوء تغذية، يقف خارج مبنى وهو يتمتم بنفسه أو يصرخ.
    Herkes bağırıp çağırıyordu. Güvenlikten olduklarını sandık. Open Subtitles الجميع كان يصرخ و يصيح كنا نظن أنهم من رجال الأمن
    Şöyle hissettiğim için olabilir mi bütün gece bir adamın bağırıp bağırmayacağını beklemek. Open Subtitles لا اعرف ربما لانى لا اريد انتظار طوال الليل لشخص ممكن ان يصرخ أو لا
    Annesi, artık yaz geldiğini ve bir sonraki Noel'e altı ay olduğunu söylediğinde bağırmaya başlardı. Open Subtitles بالتأكيد كان يصرخ عندما تخبره أمه أن هذا هو الصيف وان عيد الميلاد قد انقضى منذ ستة شهور
    Kolu çekerlerken, 12 yaptım beni geçin diye bağırdı. Open Subtitles عند اعدامه كان يصرخ ويقول لقد سجلت 12 قتيلاً
    Çinli herif daima tekmeler savurur, her seferinde bağırır ve-- Open Subtitles مع ذلك الرجل الصيني الذي يركل و يصرخ دائماً.
    Baban makineler konusunda bağırırken bile gözlerindeki şefkati görebilirdin. Open Subtitles حتى حينما كان يصرخ والدك , حول الآلات كانت لديه عينان لطيفتان
    Ya da oyuncular önünde yüzüne bağırarak kendini utandıran arkadaşını özler misin? Open Subtitles سوف تفتقد زميلك الذي يصرخ في وجهك.. يحرجك أمام لاعبيك؟ ..
    Yardım ettiğimizde de yanlış yapıyoruz diye bize bağırırdı. Open Subtitles وحينما كنا نساعده كان يصرخ لاننا نفعل ذلك بطريقه خطأ
    Etrafındaki herkes çığlık atıyor, bağırıyor: Open Subtitles و أنت تعرف أنها ستنفجر كل شخص بجانبك يصرخ و يصيح
    çığlıklarını duyabiliyorduk ama biz onu çıkarana dek orada cesetlerle kalmak zorunda kaldı. Open Subtitles بأمكاننا سماعه يصرخ لكنه بقى مع الجثث حتى حفرنا لنخرجه
    Sensiz benim hayatım büyük bir facia! Koridorumuz da Bell-boy kılıklı bir herif ağlıyor.. Open Subtitles من دونك حياتي مأساة كبيرة هناك رجل يلبس مثل عمال الاجراس يصرخ في فنائنا
    Bir adamın kahyasına bağırmasını görmek hoş değildi, değil mi? Open Subtitles كان مزعجاً أليس كذلك, أن تري رجلاً يصرخ على خادمه
    Ona bir bardak su almak için odadan çıktım ve sonra onun çığlığını duydum. Open Subtitles تركتُ الغرفة لأحضر له كأسًا من الماء و ثم سمعته يصرخ
    Hasta şiddetli sıkıntı içindeydi... dolayısıyla çığlık atıyordu. Open Subtitles حسنا , المريض كان في اجهاد تام .. بصراحه كان يصرخ باكيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more