"يصرون على" - Translation from Arabic to Turkish

    • için ısrar
        
    • ısrar ediyorlar
        
    Güvenlik görevlileri arasında kraliyet muhafızlarının da olması için ısrar ediyorlar. Open Subtitles أنهم يصرون على ان يكون حراسهم الملكيين جزء من تشكيل الامن
    Varisler, evi satışa çıkarmadan önce tamamen arındırmamız için ısrar ediyorlar. Open Subtitles الورثة يصرون على تطهيره بالكامل قبل ان اضعه رسمياً في السوق
    Çünkü banliyölerde komşular sizi taşınırken görürse hepsi vedalaşmak için ısrar eder. Open Subtitles ... لأنه في الضواحي عندما يسمع الجيران بأنك ذاهب ... جميعهم يصرون على الظهور ليقولوا مع السلامة
    Onlar, Muhammed'in, umutsuzluğa kapılmayı bırakın, asla, tek bir an için bile şüphe duymadığında ısrar ediyorlar. TED يصرون على أنه لم يشك قط ولو للحظة واحدة، فما بالك باليأس.
    Vic ve diğerleri için ısrar edecekler. Open Subtitles إسمعني , سوف يصرون على "فيك " والآخرين
    Şöyle ki, ailem yazı onlarla birlikte Hamptons'da geçirmem için ısrar ediyorlar. Open Subtitles (بصراحه,اهلي يصرون على أن أقضي الصيف معهم في الـ(هامبتونز
    Öğrencilerim gelmem için ısrar ettiler. Open Subtitles والتلاميذ يصرون على مجيئي
    Sana yardım etmem için ısrar ediyorlar. Open Subtitles إنهم يصرون على أن أساعدك
    Bazı insanlar ise hediye olarak canlı civciv vermekte ısrar ediyorlar. Open Subtitles بعض الناس يصرون على اعطاء الفراخ الحية كهدية
    Bunun hâlâ 4. sınıf bir suç olduğunda ısrar ediyorlar. Open Subtitles ما زالوا يصرون على أنها جناية من الدرجة الرابعة
    Koruyucu davranıp, hayvanlar üzerinde daha çok deney yapılmasında ısrar ediyorlar. Open Subtitles يتعاملون بتحفّظ يصرون على تجارب حيوانية إضافية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more