"يصل الأمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelince
        
    • konusu
        
    • ileri
        
    • noktaya gelmeyecek
        
    İş kanunları çiğnemeye gelince çoğu kişi bunu göze alamıyor. Open Subtitles عندما يصل الأمر لخرق القوانين، معظم الناس لا يتحملون هذا.
    Fakat sıra, üç yıldır birlikte çalıştığın, seviştiğin geceyi birlikte geçirdiğin birine gelince... Open Subtitles لكن عندما يصل الأمر لرجل عملتِ معه لثلاث سنوات مارستِ معه الجنس قضيتِ الليل معه
    Suçluyu ortaya çıkarmaya gelince, ondan iyisi yoktur. Open Subtitles و عندما يصل الأمر للتحري فلا يوجد من هو أفضل
    Ama söz konusu insan kalbi ise, gücüm yoktur benim. Open Subtitles لكن عندما يصل الأمر إلى قلوب البشر فليس لى سلطان على ذلك
    Disiplin söz konusu olduğunda bazen yaratıcı olmak gerekir. Open Subtitles عندما يصل الأمر للنظام يجب أن تكوني مبتكرة
    O kadar ileri gitmeyeceğini nereden biliyorsun? Open Subtitles لن يصل الأمر لهذا الحد كيف تعلمين أنه لن يصل لهذا الحد؟
    Ama daha önce bağlantı kurabilirsek, bu noktaya gelmeyecek. Open Subtitles ولكن اذا استطاعوا الاتصال به فلن يصل الأمر لهذا.
    Ancak konu özel hayatıma özel ilişkilerime gelince acemi değilim. Open Subtitles لكن حين يصل الأمر لحياتي الشخصية علاقاتي الشخصية
    Ama iş soruşturmaya gelince, kendimi senin temponla sınırlayamam. Open Subtitles لكن عندما يصل الأمر إلى تحقيق لا أستطيع تقييد نفسي بسرعتك الحالية
    Ama iş soruşturmaya gelince, kendimi senin temponla sınırlayamam. Open Subtitles لكن عندما يصل الأمر إلى تحقيق لا أستطيع تقييد نفسي بسرعتك الحالية
    İş paraya gelince hepiniz deliriyor sunuz! Open Subtitles عندما يصل الأمر للمال تجنون كلكم
    Müptelâlar konu ilaçlara gelince ne kadar zeki olurlarsa olsunlar, birden aptallaşıyor. Open Subtitles ...مشكلة المدمنين هي أنه مهما كان ذكاؤهم يصبحون حمقى عندما يصل الأمر للمخدرات
    Ama günü gelince sana bi hediyem olacak Open Subtitles ولكن عندما يصل الأمر للنساء -فأنا لدي موهبة
    Ve çocuklarım söz konusu olduğunda nezaketi bir yana bırakırım. Open Subtitles حسناً، حين يصل الأمر لابنيّ أتوقف عن كوني لطيفة
    Söz konusu üniversite olunca, sizin de sarmaşıklardan biri olmanızı istiyorlar. Open Subtitles و عندما يصل الأمر للكلية هذا يعني عصبة الجامعات الراقية
    Söz konusu benim adamlarım olunca susman akıllıca olur. Open Subtitles عندما يصل الأمر إلى حياة رجالي فسيكون من الحكمة أن تبق فمك اللعين مغلقا
    Şeytanın suyu söz konusu olunca, basit bir adamımdır. Open Subtitles عندما يصل الأمر لمياه الشيطان فأنا رجل بسيط
    Bilmiyorum. Hiç bu kadar ileri gitmemişti bu iş. Open Subtitles لا أعلم لم يصل الأمر إلى هذا الحد من قبل
    Peki ya sana iftira atan bu kadar ileri gitsin istememişse? Open Subtitles وماذا إن لم يكن في نيّة من وجّه لك الاتهام أن يصل الأمر لهذه الدرجة؟
    İşler o noktaya gelmeyecek. Open Subtitles لن يصل الأمر لذلك الحد أبداً
    İş o noktaya gelmeyecek. Open Subtitles لن يصل الأمر لهذا الحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more