Kime ya da neye ateş ettiğini bilmeyen bir sarhoş da olabilir. | Open Subtitles | قد يكون بالطبع أحد الحمقى لا يعرف من أو ماذا يصوب له |
Yanımdaki çocuk yüzükoyun şekilse ateş ediyordu ve dediğim gibi şaşıydı. | Open Subtitles | لذلك الرجل الذى بجانبى هو يصوب من موقع منكفئ |
At sıçrarken, ateş etmek hiç kolay değildir ve atlar bir insanın üstüne basmaz. | Open Subtitles | اي رجل لايستطيع ان يصوب جيدا عندما يقفز حصانه ولايمكن للحصان ان يدوس على شخص منبطح ارضا |
- Kayalıkta. Az daha kafamı uçuruyordu. - Bana nişan alıyordu. | Open Subtitles | ـ إنه بأعلى الحافة و يصوب نحو رأسي ـ إنه يتمنى قتلي |
Yaşlı Ray, senin kadar iyi nişan alamaz, değil mi? | Open Subtitles | راى العجوز لا يستطيع أن يصوب مثلك, اليس كذلك؟ |
Emniyette onlar kadar iyi atış yapan birilerini_BAR_bul, onları kullanayım. | Open Subtitles | أحضر إلي شخص في القسم يصوب ببراعتها و سأستخدمة |
Yani katil, karanlıkta, Kaptan Kaptan Caleb'a ateş ettiğini sandı. | Open Subtitles | وانه فى هذا الظلام كان يظن القاتل انه يصوب على الكابتن جاليب |
Babam da tıpkı senin gibi ateş ederdi. | Open Subtitles | نستعملها ونعتاد عليها دون معرفة والدي كان دائماً يصوب كما تفعل أنت |
Eskiden kameralara ateş ederdi. Çok komikti. | Open Subtitles | كان يصوب على الكاميرات كان هذا ممتعاً للغاية |
- Bize ateş ediyordu. - Başka yerlere nişan alıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصوب علينا، كان يطلق النار بغزارة. |
...ama tereddüt ediyor ve onun yerine evsiz kadına beş el ateş edip aniden öldürüyor. | Open Subtitles | يتردد, وبدلا من ذلك يصوب نحو إمرأة مشردة ويطلق 5 طلقات ويقتلها فورا تقريبا |
Kulağa tuhaf gelecek ama sanki bana ölen Park Jin Han ateş ediyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | قد يبدو هذا غريباَ و لكني شعرت و كأن بارك جين هان كان يصوب علي |
Adamın silahı var. Bana ateş ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه بندقيه أنه يصوب بإتجاهى |
Eğer Laura burada oturmuşsa... katilin yukarıdan aşağı, asfalta doğru nişan alması gerekirdi. | Open Subtitles | لو أن " لورا " جلست هنا القاتل سوف يصوب للأسفل لضرب الإزفلت |
Bunca yıldır edindiğin o kadar düşmanı düşününce ya o tetikçi sana nişan aldıysa? | Open Subtitles | بفرضية كل الأعداء الذين صنعتهم طوال هذه السنوات ماذا لو كان القاتل يصوب عليك ؟ |
Tetikçinin sana nişan aldığını görünce kurtarmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | حالما رأيت ذلك القاتل المأجور يصوب نحوك عرفت ان علي ان انقذك |
Bir AK-47'i var ve sana doğrultmuş. Güzel atış. | Open Subtitles | يصوب مباشرة نحوك AK-47 لديه سلاح رماية رائعة |
Aptallık yapmak zorundaydın. Sana bir silah doğrultulduğunda bile akıllıca davranamadın. | Open Subtitles | أنت غبى , لا تتصرف بذكاء حتى عندما يصوب عليك مسدس |
Nao hızlı bir son için mızrağıyla kalbe hedef alıyor. | Open Subtitles | يصوب ناو رُمحا ً نحو القلب ليضع نِهاية ً سريعة |
Bize silah doğrulttu o. | Open Subtitles | توقف , أوكي؟ انه كان يصوب سلاحا نحونا |
"Patika Katili" kafamın arkasına bir tüfek dayamıştı. | Open Subtitles | بالتأكيد نحن نعتقد ذلك قاتل , كان يصوب بندقية الى رأسى |
Bana silah doğrultulması çok seyrek olurdu eskiden. | Open Subtitles | ،نادرا ما كان يصوب مسدس نحوي لكني معتاد على ذلك الآن |