"يضطروا" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunda kalmıyor
        
    • zorunda kalmazlar
        
    • zorunda kalmayacaklar
        
    Bazıları 20 yıl çalışıyor, ve kimseyi vurmak zorunda kalmıyor. Open Subtitles يعمل بعض الأشخاص لـ 20 عاماً و لم يضطروا يوماً لإطلاق النار على أحدهم
    Böylece seni paylaşmak zorunda kalmıyor. Open Subtitles حتي لا يضطروا لتقاسمك مع الآخرين
    Biz işaretleyebilir ve kenara kaldırabiliriz, ve insanlar alıcılar ve tüketiciler bununal uğraşmak zorunda kalmazlar. TED نستطيع أن نعلم ذلك ونضعه على جنب, والناس الذين هم المشترين والمستهلكين لن يضطروا للتعامل معها.
    Şu adamlar arkadaşlarını öldürmek istemiyorlar. Eğer uslu durursan öldürmek zorunda kalmazlar. Open Subtitles أولئك الرجال لا يودّون قتل أصدقائهم، إن تأدَّبت، فلن يضطروا لذلك.
    Bu korkuyu bir daha asla yaşamak zorunda kalmayacaklar. Open Subtitles إنهم لن يضطروا للعيش بذلك الرعب ثانيةً
    Bu ailen için, böylece seni taşımak zorunda kalmayacaklar. Open Subtitles انها لعائلتك حتى لا يضطروا إلى حملك
    Böylece parayı zayi etmemiş olurlar ve bizi kovmak zorunda kalmazlar. Open Subtitles حينها لن يهدروا الأموال على" "تعويضنا و لن يضطروا لمطاردتنا
    Eğmek zorunda kalmayacaklar. Open Subtitles لن يضطروا لفعل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more