"يضعون" - Translation from Arabic to Turkish

    • koyuyorlar
        
    • koyarlar
        
    • koymuşlar
        
    • yerleştiriyorlar
        
    • koyup
        
    • koyuyor
        
    • atıyorlar
        
    • bütün
        
    • koydular
        
    • koydukları
        
    • tutuyorlar
        
    • takıyorlar
        
    • koyduklarını
        
    • koyan
        
    • insanlar
        
    BM Koruma Gücü, sayısını arttırıyor. Daha fazla gözcü koyuyorlar bölgeye. Open Subtitles قوة الأمم المتحدة يتزايد وجودهم أنهم يضعون مراقبين أكثر على الارض.
    Kredi kartları, maaş bordrosu, ve sonra da 5,000-10,000 gibi miktarlarda para koyuyorlar. Open Subtitles بطاقات الإئتمان وبطاقات تسلم المرتبات يضعون مبلغ 5 ألاف أو 10 ألاف بالبطاقة
    Restoranlarda öyle yaparlar en çirkin insanları arka tarafa koyarlar. Open Subtitles وهذا ما يفعلونه في المطاعم يضعون أقبح الناس في الخلف
    Şuna bak. Yuvarlak bir hamurun üstüne kaşar koymuşlar. Çok eğlenceli olacak. Open Subtitles أنظري إلي ذلك,إنهم يضعون الجبنة حول الجبز الأمر سيكون كبيراً
    İdam mahkumunu bir tezgaha yerleştiriyorlar, ve geniş bir bıçak, giyotin diyorlar, ağırlığı ve kuvveti ile aşağı iniyor. Open Subtitles يضعون الرجل على إطار خشبي ثم سكين عريض يسمونه مقصلة تسقط بقوة وزنها
    Ama eğer birileri... buna doğru veya yanlış adam diyelim, bunu alır ve... bir deney tüpüne koyup... doğru kimyasalları da eklerse bileşeni çözer... ve tüm bilgiye sahip olur. Open Subtitles لكن اذا شخص ما الشخص الخطأ او الصواب,سيقول احصل عليها سوف يضعون هذه في وعاء خاص
    Bu jenerasyon tüm hayatını internete koyuyor. Open Subtitles يألهي, هذا الجيل يضعون حياتهم كلها .على الانترنيت
    Hayatlarını tehlikeye atıyorlar, bizim için, sizin için, ve onları hayal kırıklığına uğratamayız. TED فهم يضعون حياتهم على المحك من أجلنا .. من أجلكم ولايمكننا أن نخذلهم
    YouTube, bunu YouTube'a koyuyorlar." TED يوتيوب؟ ، إنهم يضعون حديثي على اليوتيوب.
    Enstrümanlarını turda hep yanlış yerlere koyuyorlar ve bu, yöneticilerini delirtiyor. TED فكثيرا ما يضعون الأدوات في غير أماكنها المعتادة في جولاتهم الأمر الذي يقود مديرهم للجنون،
    Suni gübreler, nitratlar, zirai ilaçlar koyuyorlar. Ekinlerin büyümesini takviye etmek için her türlü şeyi koyuyorlar. Fakat, bunların bazı olumsuz etkileri var. TED يضعون الأسمدة والنترات والمبيدات الحشرية، مختلف الأشياء التي تزيد من نمو المحاصيل، لكن لها بعض التأثيرات السلبية.
    Tecavüzcüler, sapıklar. Bu piçleri de diğer mahkumların arasına koyuyorlar. Open Subtitles مغتصبون، متحرّشون بأطفال، يضعون هذه القذارة هنا مع أهالي الإتجاه السائد
    Neden her aradığımı en üst rafa koyarlar bilmem. Open Subtitles أنا لا أعلم لماذا يضعون ما أحتاجه فى الأرفف العليا
    Pompanın kapağına bozuk para koyarlar ve yağ desteği kesilir. Open Subtitles انهم يضعون قطعه من النقود لمنع تدفق الزيت
    İyi bir çocuk olursan belki içine sarmısak da koyarlar. Open Subtitles قد يضعون لك فيها بعض الثوم إذا أحسنت التصرف
    Ama üstlerine küçük Latin harfleriyle işaretler koymuşlar acayip deli oldum! Open Subtitles لكن حينما يضعون عليها لافتات صغيرة بأسماء لاتينية تجعلني أرغب في إيذاء نفسي
    Onlar tüm askerlere bio-reseptör yerleştiriyorlar. Open Subtitles أعني أنهم يضعون مستقبلات حيوية في كل جنود الجيش
    Kanepene mayın koyup, döndüğünde. Open Subtitles يضعون لغماً في الأريكة في حالة ما قرّرت العودة
    Zengin ve ünlü insanlar evlilik sözleşmelerine hep bu tür şeyler koyuyor. Open Subtitles الأغنياء و المشاهير ,يضعون أشياء كهذه في اتفاقيات زواجهم طوال الوقت
    Bu günlerde çocuklar, Paranoid makinelerine haftada 8 milyon çeyrek dolar atıyorlar. Open Subtitles وفي هذه الأثناء الأطفال يضعون 8 مليون عملة أسبوعياً في هذه الألعاب
    Bir dilenci bile... ..bütün bozuk paralarını tek bir kasede tutyor Open Subtitles حتى اذا رأيت المتسولين يضعون كل عملاتهم المعدنية في حصالة واحدة
    Kutuyu düz koydular mı o kadar da kötü değil aslında. Open Subtitles ليس سيئا جدا في الواقع طالما يضعون صندوقك في الوضع الصحيح
    Ve bu tarihler de onları iğneli masaya koydukları zamanlar olmalı. Open Subtitles و لذلك كانوا يضعون المُقيمين في في السفينة في آلةِ الإبر.
    Erzak arabalarını kapının dışında tutuyorlar, şurada. Open Subtitles انهم يضعون بضائع المؤون خارج البوابة ، هنا
    Artık eteklere de etiket takıyorlar. Open Subtitles إنهم يضعون قسائم السعر على التنورات أيضاً هذه الأيام
    Dikkatli olur musun lütfen. İçine gerçekten çilek parçacıkları koyduklarını fark etmemiştim. Open Subtitles رجاءً إحذر لم أكن أعلم أنهم يضعون فراولة طبيعية في هذا العصير
    Ama bu çocuklar şimdi trenlerin üstüne kabak parçaları koyan çocuklardır. TED لكن أولئك الأطفال هم أطفال يضعون بقع اليقطين على القطارات.
    Gördünüz mü, Kuantum kafede çalışanlar kesin emirlere alışkın insanlar gibi görünmüyorlar, çünkü burada her şey şansa bağlıdır. Open Subtitles أنت ترى,هم غير معتادين على ناس يضعون طلبات مؤكدة هنا فى مقهى الكم لأنه هنا كل شىء محكوم بالصدفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more