"يظلّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalır
        
    • yine de
        
    • duruyor
        
    • kalması
        
    • kalacak
        
    • kalsa
        
    Çünkü bir oyuncak kasabada, herşey parlak ve harika kalır, tam istediğim gibi. Open Subtitles لأنّه في مدينة الألعاب كلّ شيء يظلّ مشرقا ورائعا، تماما بالشكل الذي أريده
    Ama liderini kaybettikten sonra bir topluluk nasıl güçlü kalır? Open Subtitles لكن، أنّى يظلّ المجتمع على متانته بعد خسارته قائده؟
    Başka birisi kutsayana kadar, cadıların büyü kemiklerinde saklı kalır. Open Subtitles سحر الساحرة يظلّ في عظامها إلى أن يتم تكريسه.
    Ele geçirdiği insanın hareketlerine, anılarına hatta kişiliğine sahip olabilir, ...ama yine de aslen iblistir. Open Subtitles .. ربما يمتلك نفس الأشياء الذكريات ، حتى شخصية الشخص الذي أخذها ولكن يظلّ شيطاناً في النهاية
    Ama mal birikip duruyor. Tek başıma eritemiyorum. Open Subtitles لكنّه يظلّ يتراكم إنّه أكثر ممّا أستطيع توزيعه
    Sen ise onun sonsuza dek orada kalması sağlayacaksın. Open Subtitles احرص على أن يظلّ هناك للأبد
    Bak, bilmeni isterim ki, söylediğin her şey aramızda kalacak. Open Subtitles إستمع، أريدُك أن تعلم أنّ كل ما تبوحُ به يظلّ بيننا نحن فقط
    Geçmiş, geçmişte kalsa olmaz mı? Open Subtitles لمَ لا يظلّ الماضي طيّ النسيان؟
    Burada konuştuğumuz her şey ikimizin arasında kalır. Open Subtitles أيّ كلام يُقال هنا يظلّ سرًا بيني وبينك.
    Zenginler nasıl zengin kalır, bilir misiniz? Open Subtitles أتعرف كيف يظلّ الأشخاص الأغنياء بحالهم؟
    Darağacında sonsuza kadar mahkum kalır. Open Subtitles إنّما يظلّ شنيق المشنقة للأبد.
    Onun değil... Doug'ın ölmesi koşuluyla da 3. adam gizli kalır. Open Subtitles يظلّ الرجل الثالث خفياً طالما يبقى (دوغ) ميتاً.
    Merak etme! Afrika'da olan Afrika'da kalır. Open Subtitles لا تقلق، ما يحدث في (إفريقيا) يظلّ في (إفريقيا).
    Merak etme. Afrika'da olan Afrika'da kalır. Open Subtitles لا تقلقي، ما يحدث في (إفريقيا) يظلّ في (إفريقيا).
    Burada gördükleriniz, burada kalır. Bu görev üst düzeyde gizlidir. Open Subtitles ما ترونه هُنا يظلّ هُنا.
    Bir tanışma yemeği potansiyeli taşıyor ama yine de vergiden kesiliyor. Open Subtitles ولهجميعإحتمالاتموعدغرامي.. بينما يظلّ جزء العمل كما هو ..
    O küçük herif nasıl da çalıyor. Yaşlı bir köpeğe numara öğretebilirsiniz ama o yine de yaşlı bir köpektir. Open Subtitles بوسعكِ أن تعلّمي كلباً عجوزاً حيلة جديدة، لكنّه بالرغم من ذلك يظلّ كلباً عجوزاً.
    Ayarları değiştirip duruyor, ben de... Open Subtitles ...إنّه يظلّ يغيّر الإعدادات ، لا أستطيع
    Kalanları yanında duruyor. Open Subtitles و يظلّ البقيّة بالقرب منها
    Hepsi Silas'ı biliyorlardı ve gömülü kalması gerektiğini de. Open Subtitles جميعهن علمن بشأن (سايلس) وأنّه يجب أن يظلّ دفينًا
    İdeal olanı Kral'ın şu haliyle kalması. Open Subtitles "الأمثل أن يظلّ على حالته الراهنة"
    Bak, bilmeni isterim ki, söylediğin her şey aramızda kalacak. Open Subtitles إستمع، أريدُك أن تعرف أن كلّ شيء تبوح به يظلّ بيننا فقط
    Hançer içinde kaldığı sürece ölü mü kalacak? Open Subtitles طالما يظلّ الخنجر بقلبّهِ، فسيظلّ ميّتاً.
    Bana kalırsa her şey olduğu yerde kalsa daha iyi. Open Subtitles أظن أنه يجب أن يظلّ كل شيء بمحلّه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more