"يعتقد أنّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu düşünüyor
        
    • olduğunu sanıyor
        
    • düşünüyordu
        
    Adli tıp doktoru çürüme seviyesine göre yaklaşık iki aydır ölü olduğunu düşünüyor. Open Subtitles استناداً لمُستوى التحلل، فإنّ الطبيب الشرعي يعتقد أنّه كان ميتاً منذ شهرين تقريباً.
    Adli Tıp, ağır bir şey olduğunu düşünüyor, muhtemelen metal. Open Subtitles مُحقق الوفيّات يعتقد أنّه شيء ثقيل، ربّما يكون معدناً.
    Hayır, ama adli tıp metal olduğunu düşünüyor. Open Subtitles كلاّ، لكن الطبيب الشرعي يعتقد أنّه كان معدناً.
    Red John, benden bir adım geride ama bir adım önde olduğunu sanıyor aslında, iki adım geride ve bunu bilmiyor. Open Subtitles (ريد جون) خلفي بخطوة لكنّه يعتقد أنّه أمامي بخطوة، لذا في الواقع، فهو متأخّر خطوتين خلفي، ولا يعرف ذلك
    Harvard'a gideceği için harika olduğunu sanıyor. Open Subtitles يعتقد أنّه رائع، لأنه سيذهب لـ(هارفارد).
    Herkes onun büyük bir oyuncu olacağını düşünüyordu. Open Subtitles كان الجميع يعتقد أنّه الشخص الذي سيستقطب إقبالاً كبيراً
    Annesi onu terk etmeden önce kafasının üzerine düşürmüş olmalı o yüzden şimdi öksüz kral olduğunu düşünüyor. Open Subtitles لا بدّ أنّ أمّه أوقعته على رأسه قبل رحيلها والآن يعتقد أنّه الملك اليتيم
    - Savcılık alakası olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الادعاء يعتقد أنّه له علاقة. حسناً، صدّقني.
    Hala kanıtı olduğunu düşünüyor, alt çene olduğunu değil. Open Subtitles لا زال يعتقد أنّه خطأ تقني و ليس فكاً سفلياً
    Aşağılayıcı bişey olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أنّه شئ متدنيا أو شيء ما .
    İkimizin genetik bir hastalığı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنّه يعتقد أنّه عرضٌ وراثي
    Evet. Onun çok iyi bir çocuk olduğunu düşünüyor. Open Subtitles أجل، يعتقد أنّه ولد طيّب.
    Martun'un yeğeninin bacanağı ya da boktan bir şeyi. Sırada kendisinin olduğunu düşünüyor ama... Open Subtitles إنّه صهر إبنة أخ (مارتون) أو ما شابه، يعتقد أنّه الزعيم التالي لكن...
    Şu an Philadelphia'da olduğunu sanıyor, ama bekleyin. Bekleyin, bekleyin, bekleyin, bekleyin. Open Subtitles يعتقد أنّه في (فيلادلفيا) الآن، لكن مهلا، مهلا، مهلا، مهلا، مهلا، مهلا، مهلا.
    - Leshawn hala zanlı mı olduğunu sanıyor? Open Subtitles -أما زال (ليشون) يعتقد أنّه مُشتبه به؟
    - Neal bir adım önde olduğunu sanıyor. Open Subtitles -نيل) يعتقد أنّه في المُقدّمة هنا) ...
    - Notu her kim yazdıysa muhtemelen boş bir kağıt aldığını düşünüyordu. Open Subtitles -من كتب هذه الرسالة -فربّما يعتقد أنّه أخذ قطعة بيضاء من الورق
    Herkes, kuzenin hakkında ıslah edildiğini de düşünüyordu. Open Subtitles ابن عمّك جعل الجميع يعتقد أنّه أصلح نفسه أيضاً.
    Sis süper kahramanların kralı olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles كان يعتقد أنّه ملك الأبطال الخارقين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more