| İnsanlar artık ondan korkmuyorlardı, yine de onu görünüşüyle yargılıyorlardı. | Open Subtitles | لكن بينما لم يعد الناس يخشونه ظلوا يحكمون عليه بمنظره |
| Konuşmak için. İnsanlar artık konuşmuyorlar. | Open Subtitles | من أجل تبادل الحديث لم يعد الناس يتحدثون معاً |
| İnsanlar artık havai fişek sevmiyor. | Open Subtitles | لم يعد الناس يحبون الألعاب النارية بعد الآن هل أنتِ مدركة لهذا؟ |
| İnsanlar artık birbirini vurmuyor mu yahu? | Open Subtitles | تبا،ألم يعد الناس يطلقون النار على بعضهم فحسب؟ |
| Ve insanlar artık günlük iş unvanları ile sınırlı kalmadıklarında, çözmeye çalıştıkları sorunlara her türlü farklı beceri ve yetenekleri getirmekte özgürdüler. | TED | وعندما لم يعد الناس مُقًيدين بألقابهم الوظيفية اليومية، شعروا بالحرية لجلب جميع أنواع المهارات والمواهب المختلفة للمشاكل التي كانوا يحاولون حلها. |
| Bu partinin uçuk olması lazım. İnsanlar artık öyle demiyorlar. "Sörf partisi, ABD" diyorlar. | Open Subtitles | لم يعد الناس يقولون هذا يقولون : "حفلة سورف على الأمريكية" |
| İnsanlar artık öyle demiyorlar. "Sörf partisi, ABD" diyorlar. | Open Subtitles | لم يعد الناس يقولون هذا يقولون : "حفلة سورف على الأمريكية" |
| İnsanlar artık bize inanmıyorlar. | Open Subtitles | لم يعد الناس يؤمنون بنا أبداً |
| İnsanlar artık yazmaz oldu bunları. | Open Subtitles | لم يعد الناس يكتبها |
| İnsanlar artık böyle şeyler yapmıyor. | Open Subtitles | لم يعد الناس يقوموا بذلك الأن |
| Ve insanlar artık arkadaş canlışı değillerdi ... | Open Subtitles | ولم يعد الناس ودودين... |