Burada başka yer yok. | Open Subtitles | لم يعد هناك مكان في المسبح الصغير |
Boş yer yok. Dağılın. | Open Subtitles | لم يعد هناك مكان يجب أن ترحلوا |
Sığınakta böceklere bile yer yok. | Open Subtitles | لم يعد هناك مكان بالمأوى حتى للديدان، |
Terry, limanda senin için güvenli bir yer kalmadı artık. | Open Subtitles | لم يعد هناك مكان امن لك على الشاطىء يا تيرى |
Artık hiç bir yer güvenli değil. Saklanacak bir yer kalmadı. | Open Subtitles | ليس هناك مكان آمن بعد الآن لم يعد هناك مكان للاختباء |
Görünüşe bakılırsa başını yaslayabileceğin güvenli bir yer kalmamış. | Open Subtitles | حسنًا، يبدو بأنه لم يعد هناك مكان آمن للاختباء |
Dünyada şiir için bir yer kalmamış olabilir, Amy. | Open Subtitles | ربما لم يعد هناك مكان متبقي للشعر في العالم يا ( ايمي ) |
Şimdi kaçacak bir yer kalmadı. | Open Subtitles | لم يعد هناك مكان للهرب |