"يعرفونه" - Translation from Arabic to Turkish

    • bildikleri
        
    • biliyorlar
        
    • bildiklerini
        
    • tanıdıkları
        
    • Bilmedikleri
        
    • bilir
        
    • bildiği
        
    • tanıyor
        
    • tanıyorlar
        
    • tanır
        
    • tanıyan
        
    • tanımadıkları
        
    • bilmiyorlar
        
    • bilmez
        
    • tanırdı
        
    Aralarındaki bağı kırmak mümkün değildir çünkü tek bildikleri budur. Open Subtitles الرابط بينهم لن يكون قابلا للقطع لأنه كل ما يعرفونه
    Senin ve onların bildikleri hakkında onlara bir resim çizebilirsin. Open Subtitles بوسعكِ رسم صورة لكلّ شيء يعرفونه ولكلّ شيء تعرفينه أنتِ
    Bilmediğimiz ne biliyorlar? Open Subtitles ما الذي يعرفونه بحق الجحيم ولا نعرفه نحن؟
    Besteciler benim için müzik yazarken, onlara çello hakkında bildiklerini unutmalarını söylerim. TED عندما يكتب الملحنون موسيقى لي اسألهم ان ينسو ما يعرفونه عن التشيللو
    tanıdıkları insanların ilginç hayatları hakkında ufak sırları değiş tokuş etmektir. Open Subtitles تبادل حكاياتٍ نصف مثيره تتعلق بالحياة النص مثيره للأشخاص الذين يعرفونه
    Bilmedikleri şeyler hakkında gelip konuşan bilim insanlarıyla görüşmek, benim için gerçekten ilginç bir dönemdi. TED وقد كان بالنسبة لي وقتا جد ممتع لالتقاء بعلماء آخرين جاءوا وتحدثوا حول ما لا يعرفونه.
    Tek bildikleri senin yeni, tatlı ve ilgi çekici olduğun. Open Subtitles كل ما يعرفونه أنك جديد و لطيف و مثير للاهتمام
    Ama bildikleri şey onu nasıl dirilteceklerini bilmeleri. TED ولكن ما يعرفونه هو أنهم يعرفون كيفية بعثها.
    Bu kadar, bütün bildikleri bu. TED وهذا كل مافي الموضوع ، هذا كل ما يعرفونه.
    Oraya gidip bir kaç soru sorabilirim neler biliyorlar öğrenirim. Open Subtitles يمكنني الذهاب وتوجيه بعض الأسئلة وأرى ما يعرفونه
    Ne biliyorlar, sayılar hakkında ne öğrendilerse birileri bunları unutturmaya çalışıyor. Open Subtitles كلّ ما كانوا يعرفونه أو توصّلوا إليه بشأن الأعداد حرص أحدهم على أن ينسوا ذلك
    Bilmeleri gerektiğinden f fazlasını biliyorlar. Open Subtitles من الواضح أنهم يعرفون أكثر . مما يجب أن يعرفونه
    İyi donanımlılar, iyi organize olmuşlar kızıl gökyüzünün üstündeler, bu da demek oluyor ki onların kaynaklarını, ne bildiklerini bulmak zorundayız. Open Subtitles فهم مُجهّزون جيّداً، و مُنظّمون. وهم يشكّون بأمر السماء الحمراء. و هذا يعني أنّنا يجب أن نجدَ مصادرهم و ما يعرفونه.
    Pekâlâ, tüm evlatlık çocuklarla irtibata geçip bu oda hakkında neler bildiklerini öğrenmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا التواصل مع جميع أطفال التبني لنكشف عمّا يعرفونه عن تلك الغرفة
    Üzgünüm, seni istemiyorlar. tanıdıkları birini tercih ediyorlar. Open Subtitles أسف , أنهم لا يريدونك لقد اختارو شخصاً يعرفونه
    Annelerinin yeni tanıdıkları birini s*kişini izlemek doğal bir şey değil. Open Subtitles ليس طبيعياَ أن يروا أمهم تضاجع شخصاَ بالكاد يعرفونه
    Bilmedikleri çok şey olduğunu anlayacak bilgiye sahipler. TED فهم يعرفون كفاية لكي يدركوا أن هناك الكثير مما لا يعرفونه.
    İlk romanımı da reddetmişlerdi zaten.Ne bilir ki bunlar. Open Subtitles ما الذي يعرفونه لقد رفضوا روايتي الأولى على أي حال
    Ama Mickey Gorman ve Tilly Rice'ın bildiği şey neydi ki? Open Subtitles ولكن, ما الذى كان ميكى جورمان و تيلى رايس يعرفونه ؟
    Bazıları onu Watchman olarak tanıyor o ise kendine "Mirageman" diyor. Open Subtitles ,بعضهم يعرفونه بالحارس أما هو فيلقب نفسه بالرجل السراب
    Fotoğrafını Interpol'de aratayım, bakalım tanıyorlar mı? Open Subtitles سأخوض صورته من خلال الانتربول، معرفة ما اذا كانوا يعرفونه.
    Hemen herkes tanır onu. Özellikle de şehrin bu dış kısmında. Jack amca iyi tanınır. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أن الجميع يعرفونه خاصة فى هذا الجزء من البلد
    Onu William Turner olarak tanıyan az kişiden biriyim. Open Subtitles ربما أحد القلائل الذين يعرفونه بإسم وليام ترنر
    Alış verişçiler hiç tanımadıkları kişilerin ıskartaya çıkardığı eşyalarını incelemeye gelir. Open Subtitles يأتي المستهلكون للبحث في الممتلكات المهملة لشخص لا يعرفونه
    Aptal kutusunda birbirini öldürüp sevişen insanları öyle uzun zaman izlemişler ki, başka bir şey bilmiyorlar. Open Subtitles كانوا يشاهدون أناساً يقتلون بعضهم البعض عبر التلفاز لفترةٍ طويلة هذا كلّ ما يعرفونه
    Ama onlar onu bilmez. Ta ki onlara işkence ve tecavüz edip öldürene kadar. Open Subtitles لكنهم لا يعرفونه حتى يعذبهم و يغتصبهم و يقتلهم
    Eski toprakların hepsi onu tanırdı. Open Subtitles و جميع المُتمرسين بالعزف يعرفونه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more