- Dediniz ki bu odadaki biri... cinayet hakkında sÖylediğinden fazlasını biliyor. | Open Subtitles | أنت قلت بأنَ شخصاً ما في هذه الغرفة يعرف أكثر مما يقوله عن جريمة القتل |
Bu bekleyemez. Söylediklerinden daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر لا يحتمل الانتظار أكثر من هذا، إنه يعرف أكثر مما يقول |
Göründüğünden daha çok şey biliyor diyebilirim | Open Subtitles | أتمزح؟ كلا صدقني، هذا الفتى يعرف أكثر مما يبدو عليه |
Burada kim benim hislerimi daha çok biliyor? | Open Subtitles | من هنا يعرف أكثر عن مشاعري مني ؟ |
O evlilik hiç iyi gitmiyor. Bunu kimse benden iyi bilemez. | Open Subtitles | تلك الزيجه ليست بخير ولا أحد يعرف أكثر مني |
Dinle, bu şey hakkında benden daha fazla bilgisi olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | اسمع, أنت الشخص الأول الذي ألتقيه و يعرف أكثر ممّا أعرف |
Belki de çok şey bildiği için endişelenmişlerdir. | Open Subtitles | ربما كانوا قلقين من أنه يعرف أكثر من اللازم. |
Bahse girerim Doktor, Spencer'ın kendisi hakkında tahmin ettiğinden daha çok şey biliyordur. | Open Subtitles | أظن الطبيب يعرف أكثر عن حالة "سبينسر" مما صرح به |
Bu adam size söylediğinden çok daha fazlasını biliyordu. | Open Subtitles | ذلك الرجل كان يعرف أكثر مما أخبرك به |
Sandığından fazlasını biliyor. | Open Subtitles | فهو يعرف أكثر مما يعتقد وإحساسي يخبرني بأنّ بمقدوره تحمّل الأمر |
Eğer cinayet dosyasını aldıysa bize sunduğundan daha fazlasını biliyor demektir. | Open Subtitles | إن كان قد أخذ سجل الجريمة, فهو يعرف أكثر بكثير مما يفصح عنه. |
Ve büyük bir ihtimalle bu odadaki biri cinayet hakkında sÖylediğinden fazlasını biliyor. | Open Subtitles | وهنالك إحتمال كبير جدَاً بأنَ شخصاً ما ...موجود في هذه الغرفة يعرف أكثر مما يقوله عن جريمة القتل |
Buradaki birileri söylediklerinden fazlasını biliyor. | Open Subtitles | كما تعلمون ، حول شخص هنا... يعرف أكثر مما هي عليه على السماح. |
Bize sunduğundan daha fazlasını biliyor demektir. | Open Subtitles | إنه يعرف أكثر بكثير مما يفصح عنه. |
Anlattığından fazlasını biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما أنه يعرف أكثر مما يخبرنا به |
Eğer sırlar ortaya çıkmaya başlarsa Sam daha çok şey biliyor. | Open Subtitles | إذا استمرت الأسرار بالخروج للعلن فإن "سام" يعرف أكثر من سر |
Herkes benden çok biliyor. | Open Subtitles | الكل يعرف أكثر مني. |
Hiç kimse fabrikanın nasıl işleyeceğini bizden iyi bilemez. | Open Subtitles | حسنا، لا أحد يعرف أكثر حول تشغيل هذا المصنع مما نفعل. |
İşaretliler hakkında bizden fazla bilgisi olan biri var. | Open Subtitles | ... هناك شخص ما يعرف أكثر مما نعرفه عن : الملحوظين |
Yani Derek Mandalay rolünü oynamaktan vazgeçiyor, ve çok şey bildiği için onu öldürmekten başka seçenek kalmıyor. | Open Subtitles | إذن قرر (ديريك) أداء دور (ماندالاي) ولأنّه يعرف أكثر من اللازم فالخيار الوحيد هو قتله |
Eğer Chenlerin adını biliyorsa muhtemelen daha çok şey biliyordur. | Open Subtitles | حسنا طالما أخبرك اسمائهم فهو يعرف أكثر |
Babam, senin bildiğinden çok daha fazlasını biliyordu. | Open Subtitles | , أبي كان يعرف أكثر منك |