"يعرف ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bunu biliyor
        
    • bunun farkında
        
    • bunu bilir
        
    • bunu bilmiyor
        
    • bunu biliyordu
        
    • bilir bunu
        
    • bunu biliyoruz
        
    • Bunu bilen
        
    • biliyor bunu
        
    • bunu bilmiyordu
        
    • bunu bilmez
        
    Bir daha tutuklanırsam işim biter, buradakilerden biri bunu biliyor. Open Subtitles وهناك أحد هنا يعرف ذلك, يعرف كل شئ عنى ؟
    Sen ve ben bunu bildiğimiz göre zanlı da bunu biliyor olmalı ama başarıncaya kadar durmayı düşünmüyor olabilir. Open Subtitles حسنا,انا و انت نعرف ذلك و هذا الرجل لا بد انه يعرف ذلك لكن ربما لن يتوقف حتى ينجح
    Başçavuş bunu biliyor, oğlu da öğrenmeli. Open Subtitles ورقيب أول يعرف ذلك وابنه ينبغي أن يعرف ذلك
    Artık bir önem arz etmiyor ve limandaki herkes bunun farkında. Open Subtitles لم يعد في حالة جيدة، والجميع في هذا الميناء يعرف ذلك.
    Çünkü işi halletmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, pek çok kişi bunu bilir. TED لأننا نفعل كل ما يتطلبه الأمرلإنجاز العمل، و الكثير من الناس يعرف ذلك.
    Aslında kendisinin yerine bizi kodese attırmasının fiyatını... ödemeye gelmiş, ama o henüz bunu bilmiyor. Open Subtitles عاد ليؤدي ماعليه من دين لنا عن الوقت الذي كان من العدل أن يقضيه هو بالسجن إنما لم يعرف ذلك بعد
    Ümit her şeydir ve benim oy verdiğim Başkan bunu biliyordu. Open Subtitles الأمل هو كلّ شيء و الحاكم الذي إنتخبته كان يعرف ذلك
    Bir tane onların bulması bir tane de saklamak için. Herkes bilir bunu. Open Subtitles يجدون سكينًا وأحتفظ بالأخرى الجميع يعرف ذلك
    Adamlarının adamlarıma saygısı yok. bunu biliyoruz. Open Subtitles فرجالك لم يحترموا أحداً من رجالي كلانا يعرف ذلك.
    "Adam" bunu biliyor. Seni, o mu gönderdi diye merak etmeye başladım. Open Subtitles ، الرجل" يعرف ذلك" و بدأتُ أشك في أنه هو من أرسلك
    Rommel bunu biliyor bu yüzden zırhlılarını Merderet üzerinden geçirip bir yerlerde pozisyon alarak çıkarma birliklerimizi, Cherbourg'a doğru sağa dönerken kanatlardan vurmak istiyor. Open Subtitles و رومل يعرف ذلك و لذا فهو يحاول نصب أسلحته عبر نهر ميرديريت في أيّ مكان قدر المستطاع
    Bana hiçbirşey yapamadı. bunu biliyor. Open Subtitles . إنه ليس شيئا ً بالنسبةِ لى وهو يعرف ذلك
    Bana hiçbirşey yapamadı. bunu biliyor. Open Subtitles . إنه ليس شيئا ً بالنسبةِ لى وهو يعرف ذلك
    Yanındaki genç bayanı dövmek hoşuna mı gidiyor? Buradaki herkes bunu biliyor. Open Subtitles تحبّ أن تضرب تلك الشابّة وكلّ شخص هنا يعرف ذلك
    Bütün devriyeler bu adamı arıyor ama artık o bunu biliyor. Open Subtitles هيي، حصلنا على كل دورية متاحة للبحث عن هذا الشخص، ولكنه يعرف ذلك الأن
    Sizde hepimizin istediği o şey var ve senden başka herkes bunun farkında. Open Subtitles إنّكما تملكان ذلك الأمر الذي نريده جميعًا والجميع يبدو بأنّه يعرف ذلك عداكِ.
    Odadaki en büyük piç sensin... odadaki herkes bunu bilir. Open Subtitles حسنا، أنت أقوى أبن غانية في الغرفة، والكل يعرف ذلك
    Harper Avery kurulu bunu bilmiyor olabilir, ama o biliyor. Open Subtitles ربمامجلسالجائزةلايعرفونهذا, لكنه يعرف ذلك
    Ümit her şeydir ve benim oy verdiğim Başkan bunu biliyordu. Open Subtitles الأمل هو كلّ شيء و الحاكم الذي إنتخبته كان يعرف ذلك
    Ama Jimmy, Sen yetenek şovlarını seversin. Bu kasabada herkes bilir bunu! Open Subtitles لكن جيمي,انت تحب عرض المواهب الجميع في بلدة يعرف ذلك.
    Belki bizzat yapmadın ama bu işte parmağın var ve ikimiz de bunu biliyoruz. Open Subtitles ربما لم تفعلها بنفسك، لكنك خلف الأمر، وكلانا يعرف ذلك.
    Muhtemelen Bunu bilen tek beyaz adam benim. Open Subtitles لربما أنني الرجل الأبيض الوحيد الذي يعرف ذلك
    Herkes biliyor bunu ama kimse bu konuda bir şey yapmayacak. Open Subtitles جميعنا يعرف ذلك, و لن يقوم أي منا بفعل شيء حيال ذلك.
    Tamam mı? Şempanze ve bonobolar, Darwin aslında bunu bilmiyordu, ama şempanze ve bonobolar saatte bir ila dört kez, günde 12'ye kadar erkekle çiftleşirler, cinsel şişlikleri olduğu zamanlarda. TED الشمبانزي و البونوبو. داروين لم يكن يعرف ذلك و لكن الشمبانزي و البونوبو يمارسون الجنس من مرة لأربع مرات كل ساعة مع أكثر من درزن من الذكور كل يوم عندما يكون لديهم تورمات جنسية
    Pazarlama dünyasındaki kimse bunu bilmez. Çünkü eğer biliyor olsalardı, siz bu karikatürün ne anlama geldiğini bilemezdiniz. TED لا أحد في عالم التسويق يعرف ذلك. لأنهم إن علموا ، لما أستطعتم معرفة ما نتحدث عنه .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more