Çok ısrarcı davranıyor, çünkü bir şey bildiği yok. | Open Subtitles | إنه يصرّ بشدة لأنه لا يعرف شيء |
Bırak onu, bir şey bildiği yok. | Open Subtitles | دعه وشأنه. إنه لا يعرف شيء |
O hiçbir şey anlamıyor. | Open Subtitles | إنه لا يعرف شيء |
Eski terörist dostun Yushkin bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | صديقك الإرهابي القديم يوشكين قد يعرف شيء |
O sihirli hakkında hiçbir şey bilmiyor, ve o da olamaz. | Open Subtitles | إنه لا يعرف شيء عن السحر . و لا يستطيع أن يعرف |
Lucy Householder kendine gelmiş, kendi de kaçırıldığı için biraz bir şeyler biliyordur. | Open Subtitles | أدوار خارج مستأجر لوسي يعرف شيء صغير حول إختطاف نفسه. |
Oğlanın bir şey bildiği yok. | Open Subtitles | الولد لا يعرف شيء |
- Aptal vahşinin teki o! Bir şey bildiği yok! | Open Subtitles | -إنه غبي، هو لا يعرف شيء ! |
O hiçbir şey anlamıyor. | Open Subtitles | إنه لا يعرف شيء |
- Bence Mona Wustner bir şeyler biliyor. | Open Subtitles | - أعتقد مونا ووستنير قد يعرف شيء. |
Bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه يعرف شيء لا نعرفه |
Eğer Dave gerçekten de o kapılardan geçtiyse bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ينبغي أن نتحدث إلى (فينس) و(دايف) إن كان (دايف) قد ترحل عبر تلك البوابات حقًا فربما قد يعرف شيء عنها |
Çocuklarım eski hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | ابني لم يعرف شيء طِوال حياتي. |
Lord Pan ordu komuta etmek hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | اللّورد (بان) لا يعرف شيء حول قيادة الجيش. |
Ruslarla bağlantım olan Lubov hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | (لوبوف) أتصالى مع الروس لا يعرف شيء |
Belki bir şeyler biliyordur. | Open Subtitles | لربّما يعرف شيء. |
- Birileri bir şeyler biliyordur. | Open Subtitles | -أحدهم يعرف شيء ما |