"يعمل بشكل" - Translation from Arabic to Turkish

    • işliyor
        
    • çalışıyordu
        
    • iyi çalışıyor
        
    Ve sistem o kadar iyi işliyor ki Maryland'deki üniversite sistemimizde yeniden tasarlanan ders sayısı giderek artıyor. TED وهذا يعمل بشكل جيد في نظامنا الجامعي في ماريلاند، العديد من المقررات التعليمية أُعيد تصميمها.
    Evet, soygundan sonra yazılım hala kusursuz işliyor gözükecektir. Open Subtitles نعم. و حتى بعد مغادرتك, سيظل يبدو ان ان البرنامج يعمل بشكل ممتاز
    Tamam, yanma odası protokollerini yürüten script işliyor görünüyor. Open Subtitles حسنا برنامج تشغيل بروتوكولات غرفة الضغط يبدو أنه يعمل بشكل سليم.
    Ettim. Sorunsuz çalışıyordu. Open Subtitles لقد تفقّدت كلّ شيء لقد كان يعمل بشكل جيّد
    çalışıyordu ama yasal değil. Hâlâ orada mı bilmiyorum. Open Subtitles كما تحريت ، يعمل بشكل غير قانوني و لست متأكد من أنه لا يزال هناك
    Onlara olasılıklar üzerine para ödendiği için bunun tersi de oldukça iyi çalışıyor. TED وقد اتضح أنه، ولأنهم يتقاضون أجرهم احتماليا، فهو يعمل بشكل جيد جدا عكسيا.
    Bu yaklaşım, önceden planlı prosedürlerde gerçekten çok iyi çalışıyor bence ancak önceden planlanmış olması gerekiyor. TED وهذا النهج يعمل بشكل جيد جداً، كما أعتقد، في الإجراءات المخطط لها مسبقاً، ولكنه شيء لديك فيه خطة مسبقة.
    Sigorta endüstrisi hastalanmadığın sürece harika işliyor. Open Subtitles التأمين يعمل بشكل عظيم إن لم يمرض الشخص
    Düzen iyi işliyor ve Harvey'le böyle saygısızca konuşmanı beğenmedim. Open Subtitles تعرف ماذا, (جاك)؟ هذا كفاية النظام الحالي يعمل بشكل جيد
    Gerçekten iyi işliyor. Open Subtitles إن هذا يعمل بشكل جيد
    Koşullandırılman hâlâ iyi işliyor ha? Open Subtitles مكيفك لا يزال يعمل بشكل جيد؟
    Ancak benim navigasyonum harika çalışıyordu. Open Subtitles جهاز الملاحة أو ايّاً كان اسمه يعمل بشكل ممتاز
    Üç bir iyimser, hafif iyimser veya biraz kötümser olmanız bir şey değiştirmedi, herkesin sol iç on kıvrımı olması gerektiği gibi çalışıyordu, Barack Obama ya da Woody Allen olmanız bir şeyi değiştirmiyordu. TED و لا فرق إن كنت متفائلا متطرفا أو معتدلا أو متشائما قليلا فالتلفيف الجبهي السفلي الأيسر لكلٍّ منهم يعمل بشكل جيد تمامًا، سواءًا أكنت باراك أوباما أو وودي ألن.
    İkaz Sistemi mükemmel bir şekilde çalışıyordu. Open Subtitles لقد كان النظام يعمل بشكل مثالي.
    "Havalı tipler kazanır. " adlı bir puanlama sistemi vardı ve gayet iyi de çalışıyordu. Open Subtitles هناك نظام تقييم قائم بالفعل "إسمه "الرائعون يحصلون على أشياء أكثر و كان يعمل بشكل جيد جداً
    Kopyalama programı çok iyi çalışıyor gibi görünüyor. Open Subtitles برنامجك الازدواجي يبدو أنه يعمل بشكل جيد
    Zor geçen bir yıla rağmen ekibin şaşırtıcı derecede iyi çalışıyor. Open Subtitles على الرغم من عام ملىء بالتحديات يبدو ان فريقك يعمل بشكل جيد يثير الدهشة
    Ve üçüncü olarak araştırmalara göre, nihai amacımıza yönelik dış odağımız insanların yeteneklerini irdelediği iç odaktan çok daha iyi çalışıyor. TED وثالثاً، أظهر الباحثون أن التركيز الخارجي على الهدف النهائي يعمل بشكل أفضل من التركيز الداخلي حيث أن الفرد يُضبط على الآلية لما يقوم بفعله
    İlkel görünüyor,.. ...ama oldukça iyi çalışıyor. Open Subtitles خام, ولكن يعمل بشكل ملحوظ ايضا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more