"يعمل في" - Translation from Arabic to Turkish

    • da çalışıyor
        
    • çalışan bir
        
    • için çalışıyor
        
    • da çalışan
        
    • ta çalışıyor
        
    • çalıştığını
        
    • çalışıyormuş
        
    • nde çalışıyor
        
    • işinde
        
    • çalışmıyor
        
    • nda çalışıyor
        
    • te çalışıyor
        
    • işe
        
    • çalışıyordu
        
    • çalışıyor ve
        
    müstakbel kocası Jeff, Canon'da çalışıyor ve Natasha ile Olimpiyat köyünde tanışıyor TED جيف الذي تزوجها بعد ذلك كان يعمل في كانون للكاميرات، و قابل نتاشا في القرية الألومبية.
    Ülkesi olan Burkina Faso'da çalışıyor. TED يعمل في بلاده التي أتى منها، بوركينا فاسو.
    Yankees'de çalışan bir adam vardı, iki kolu da yok. Open Subtitles كان هناك رجل يعمل في نادي الـ يانكي بدون ذراعين.
    Kocam bölge için çalışıyor ve bazı mahkeme kayıtlarını baktı. Open Subtitles زوجي يعمل في المقاطعة و قام بالإطلاع على بعض السجلات في دار العدل
    Ron Lumbergh'i mi söylüyorsunuz, Initrode'da çalışan genç adam mı? Open Subtitles هل تقصد رون لمبرج، الذي يعمل في لينترود؟ ذلك الشاب؟
    O Travelart'ta çalışıyor ve biz de bu müşterimiz-- Open Subtitles إنه يعمل في الفن و كان لدينا العميل نفسه
    Sadece evde çalıştığını söyledi ki bu bana eve parayı kadının getirdiğini anlatır. Open Subtitles هو فقط قال بأنّه يعمل في البيت، الذي يخبرني هي تحصل على المال.
    Eskiden mezarlık olan bir yere yapılan site inşaatında çalışıyormuş. Open Subtitles كان يعمل في موقع بناء حيث كانت تقع المقبرة سابقاً
    O bir bilim adamı. Vincha Enstitüsü'nde çalışıyor. Nükleer fizik profesörü. Open Subtitles إنه عالم، بروفيسور في الفيزياء النووية يعمل في محطة فيتشيا
    Aslında, reklamcılık işinde olan birini tanıyorum. Open Subtitles في الواقع أعرف شخصاً يعمل في مجال الإعلان.
    Annem çalışmıyor, babam da bir film dağıtım şirketinde çalışıyor. Open Subtitles حسنُ، والدتي لا تعمل ووالدي يعمل في شركة توزيع أفلام.
    Bir arkadaşım köşedeki Halk Bankası'nda çalışıyor. Open Subtitles صديقي يعمل في المصرف الشعبي القريب من هنا
    Babam CTU'da çalışıyor, bu sabah bombalanan yerde. Open Subtitles ان ابي يعمل في وحدة مكافحة الارهاب المبنى الذى تفجر صباح اليوم
    Manhattan'da çalışıyor. Hayat sigortası satıyor. Open Subtitles يعمل في مانهاتن, ولديه بوليصة تأمين على الحياة
    Çocuk doktoru. Şu an Afrika'da çalışıyor. Open Subtitles إنه يدرس طب الأطفال يعمل في افريقيا حاليا
    Birinin son aylarda sondaj kulesi üzerinde çalışan bir eski sevgilisi var. Open Subtitles و إحداهن لديها حبيب سابق كان يعمل في حقل نفطي الشهر الماضي
    Morgda çalışan bir dostum var ve bana bir kova el verebilir. Open Subtitles أعرف رجل يعمل في المشرحة وبوسعه أن يحضر لي.. الكثير من الأيدي
    Nicholson Hewitt ve West için çalışıyor ve her sabah, aşağıdaki dükkandan bir sandviç sipariş ediyor. Open Subtitles انه يعمل في شركة نيكلسون ، هاوت اند وست و كل يوم صباحاًً يطلب سندوتش من الدكان في الدور التحتي
    Bu Moskova'da çalışan bir websitesi, bu adamlar enfekte olmuş bilgisayarları satın alıyorlar. TED هذا الموقع يعمل في موسكو حيث يشترون حواسيب مصابة
    Smoke Out Tadilat ve İnşaat'ta çalışıyor. Open Subtitles مالذي يفعله هنا؟ انه يعمل في الترميم والبناء
    - Ne? Bir sorun olmadan tamir edebileceğini, garajda çalıştığını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت أن بإمكانه اصلاحه بلا متاعب وأنه يعمل في الورشة0
    San Jose'de hayvan karantina merkezinde çalışıyormuş. Open Subtitles كان يعمل في محجر صحي للحيوانات في سان خوسيه لعله أصيب به هناك
    Savunma Lojistik Dairesi'nde Envanter Yönetimi'nde çalışıyor. Open Subtitles يعمل في إدارة الجرد في وكالة الدفاع اللوجستية.
    İkimizin de ölüm işinde olması sana garip geliyor mu? Open Subtitles هل يبدو غريبا .. ان كلانا يعمل في مجال الأموات ؟
    Yüce İsa. Bu hastanede kimse çalışmıyor mu? Open Subtitles يا إلهى، هل هناك شخصاً يعمل في هذه المستشفى؟
    Yer değiştirenlerden biri Ortak Uyarı Komutanlığı'nda çalışıyor. Open Subtitles أحد المستخلفين يعمل في قيادة الذخائر المشتركة.
    Freddy Rumsin'n kuzeni General Mills'te çalışıyor. Open Subtitles إبن عمّ فريدي رومسين يعمل في متجر جنرال ميلز
    Bu kurumsal düşüncenin Hindistanda işe yaramayacağını, ancak Bireysel düşüncenin yarayacağını biliyordu. TED كان يعلم أن التفكير المؤسسي لا يعمل في الهند، بل التفكير الفردي
    Beni özel okula göndermeye kararlıydılar fakat babam Vauxhall Motorda çalışıyordu. TED لقد قررا إرسالي الى مدرسة خاصة، لكن والدي يعمل في فوكسهول موتورز
    Komşum ücretsiz klinikte çalışıyor, ve geçen gün onu klinikte gördüğünü söyledi. Open Subtitles جاري يعمل في العيادة المجانيه وقد قال أنه رائها هناك ذلك اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more