| Bu seni ilgilendirmez. Odana git. | Open Subtitles | هذا لا يعنيكِ, أذهبي إلى غرفتكِ |
| Krallıkların birleşmesi ve işin açıkçası seni de ilgilendirmez. | Open Subtitles | بل اندماجٌ. و بصراحة الأمرُ لا يعنيكِ. |
| Bu olay sizi ilgilendirmez, rahibe hanım. | Open Subtitles | هذا الأمر حقاً لا يعنيكِ يا أختاه |
| Seni ilgilendiren bir şey yok! | Open Subtitles | أنت تتدخلين كثيراً فيما لا يعنيكِ كفّي عن إزعاجي طوال الوقت |
| Ayrıca nerede uyuduğum artık seni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | كما أن مكان نومي لا يعنيكِ بشئ |
| Kiramı nasıl ödediğim... seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | كَيف أَدْفعُ إيجارَي... لا يعنيكِ |
| Ve bu seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | هذا أمر لا يعنيكِ |
| Bu da seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | أيضاً أمر لا يعنيكِ |
| Sadece, "seni ilgilendirmez" diyebilirdin. | Open Subtitles | إذًا قل لها: "لا تتدخلي فيما لا يعنيكِ" |
| - Seni de ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا يعنيكِ شيءٌ من هذا |
| Seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | -لا تتدخلي فيما لا يعنيكِ |
| Seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | -هذا شيء لا يعنيكِ . |
| Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | هذا لا يعنيكِ |
| - Seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | -هذا لا يعنيكِ |
| Seni ilgilendiren bir şey değil Meg. | Open Subtitles | ليس وكأن أيٍ من هذا يعنيكِ |
| - Belle bu cidden seni ilgilendiren bir şey değil. | Open Subtitles | -هذا أمرٌ لا يعنيكِ فعلاً |
| Çünkü bu seni hiç ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لأن هذا لا يعنيكِ |
| Seni ilgilendirmiyor, sana bakıyorum. | Open Subtitles | هذا لا يعنيكِ, امورك مستورة |
| Seni ilgilendirmiyor bile. | Open Subtitles | هذا لا يعنيكِ حتى |