Bunca senedir onu muhafaza etmen benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه يعني لي الكثير أن احتفظت بها كل هاته السنوات |
Sen umursamıyorsun belki ama ilk albümüm benim için çok önemli. | Open Subtitles | قد لا يهمك هذا ولكن شريطي الأول يعني لي الكثير |
Babanın vakit ayırıp benimle tanışacak olması benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | أتعلم أنه يعني لي الكثير بأن والدك وجد الوقت في جدوله المزدحم للقائي |
Bilyorsunuz, konuşma ihtiyacı duyduğumda gelip sizinle konuşabileceğimi bilmek benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | يعني لي الكثير حين أعلم أنّه بوسعي التحدّث إليك حين أود ذلك. |
Vayy be, teşekkürler. Bu övgüleriniz benim için çok anlamlı. | Open Subtitles | شكراً ، هذا يعني لي الكثير أن هذا يصدر منكم رفاق |
Dinle, beni seçtiğin için çok mutluyum. benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | أجل, أنظري, كل ما أردت قوله, أني ممتن فعلا لأنك إخترتيني, هذا يعني لي الكثير |
Ve katılmasan da yanımda olman bana çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | واعرف بأنك غير موافق ولكن وقوفك بجانبي في هذه المحنة يعني لي الكثير |
- Sağ ol. Sizin, benim üstüme gelmekten zevk aldığınızı biliyorum ama onu sevmeniz benim için çok önemli. | Open Subtitles | شكراً، أعلم أنكم تحبون إزعاجي وما إلى ذلك، ولكن يعني لي الكثير أن تروق لكم |
Hayatım, yirmi yıl önce, benim için çok önemli olan birinin hayatını mahvettiğimde bitmişti - çünkü mutlu olmaktan çok korkuyordum. | Open Subtitles | انتهت حياتي منذ عشرين سنة حين دمرت شخصاَ كان يعني لي الكثير لأنني كنت خائفاَ من السعادة |
Bu benim için çok önemli, özellikle senin gibi... | Open Subtitles | و هذا يعني لي الكثير , و بخاصة وجودي هنا مع |
Bana inandığın için teşekkürler. Bu benim için çok önemli. | Open Subtitles | شكرا لكِ على إيمانك بي إنه يعني لي الكثير |
Ve sana bu yüzden ihtiyacım var. Bu benim için çok önemli. | Open Subtitles | ,و هذا ما أحتاجك لأجله و ذلك يعني لي الكثير |
Nasıl çalıştığını anlaman benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | يعني لي الكثير أنك أردت فهم الأمور كيف تعمل |
Ama bu yaptığın davranış, benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | ولكن عدم إخبارك للشرطة عنا هذا فعلا يعني لي الكثير |
Teşekkürler efendim. Bunu söylemeniz benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | شكراً لك سيدي، مجرد قولك لهذا يعني لي الكثير. |
O işle ilgilenmen benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | ما فعلتَه يعني لي الكثير فهو يُظهر المشاعر |
Ama bugün burada konuşuyor olmak benim için çok anlamlı bana iletişime her zaman hayran olan eski beni hatırlatıyor. | Open Subtitles | ولكن يعني لي الكثير لأكون متحدثة هنا اليوم مثل طموحي القديم , كنت طموحة لهكذا تواصل |
Teşekkürler, çocuklar. benim için çok anlamlı, gerçekten! | Open Subtitles | شكراً لكم، هذا يعني لي الكثير حقاً |
Bu... benim için çok anlamlı bir şey bu. | Open Subtitles | هذا يعني لي الكثير |
Teşekkürler patron, benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | شكراً يا رئيس هذا يعني لي الكثير |
Ama bana çok şey ifade ediyor. Hem de kahrolası çok şey. | Open Subtitles | ولكنه يعني لي الكثير جداً |
"Benim için çok değerli çünkü bu yüzük annemindi." | Open Subtitles | إنه يعني لي الكثير لأنه كان خاتم الزفاف الخاص بأمي. |
Teşekkürler. Bunun onun için ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً، إنقاذك لإبني يعني لي الكثير |