"يعيشان" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşıyor
        
    • yaşıyorlar
        
    • yaşayan
        
    • oturuyorlar
        
    • oturuyor
        
    • yaşıyordu
        
    • yaşar
        
    • yaşadıklarını
        
    • yaşamışlar
        
    • yaşamıyorlar
        
    • yaşamıyor
        
    • yaşadıkları
        
    • yaşayacaklar
        
    • yaşıyorlardı
        
    • yaşıyorlarmış
        
    Ama annem ve babam bizden binlerce mil uzakta yaşıyor ve bu yüzden birbirlerini çok sık göremiyorlar. TED لكن والدي يعيشان على بعد آلاف الاميال لهذا لا يرون بعضهم كثيرا
    O ve Annem şu anda Florida'da yaşıyor. Etrafta kolayca gezinemiyor. Open Subtitles بحال جيدة ، هو و أمي يعيشان في فلوريدا هو لا ينتقل في الأرجاء بسهولة ، حسبما أظن
    Büyükbabalarıyla yaşıyorlar, bana nefret hakkında bildiğim her şeyi öğreten adamla. Open Subtitles يعيشان مع جدهما. الرجل الذي علمني كل شيءٍ أعرفه عن الكراهية.
    Anlamıyorum. Zaten beraber yaşıyorlar. Neden evlenmek zorundalar ki? Open Subtitles إنهما يعيشان مع بعضهما بالفعل لماذا يريدان الزواج إذا ؟
    Teslim olmazsam, o ve burada yaşayan adamlar beni öldürecek. Open Subtitles سوف تقتلني هي والشابين اللذين يعيشان هنا ان لم استسلم
    Gerçekten hoş, sağlam bir yerde oturuyorlar. Open Subtitles إنهما يعيشان في مكان لطيف وصحي بالفعل
    Madam, burada Thomas Malone veya Louis Marini diye biri oturuyor mu? Open Subtitles سيدتي هل توماس مالون و لويس مارين يعيشان هنا ؟
    Senin annen ve baban da California'da mı yaşıyor? Open Subtitles هل أبوكِ وأمِك يعيشان بكاليفورنيا أيضاً؟
    İki rakip aynı evde yaşıyor. İş için kötü bir durum. Open Subtitles وكيلان متنافسان يعيشان معا,هذا مضر للعمل
    Pekala, ilk olarak, ailem Ohio'da yaşıyor. Open Subtitles حسناً، قبل كل شيء والداي يعيشان في اوهايو
    - Ebeveynleri ve küçük kardeşi hala orada yaşıyor. Open Subtitles مازال والداها و أخوها الأصغر يعيشان هناك. متزوجة؟
    Karısı Madhu ve oğlu Lakshman Darjeeling'de yaşıyorlar. Open Subtitles لكنّ زوجته مادو و ابنه لاكشمان يعيشان في دارجيلينج
    - İki tane. - Annemle Kolombiya'da yaşıyorlar. Open Subtitles اجل , لدي اثنتان ,وهما يعيشان مع والدتي في كولمبيا
    Komşumuz bile değiller. Evimizin arkasındaki ormanda yaşıyorlar. Open Subtitles حتى إنهما ليسا جيراننا بل يعيشان في غابة خلف شقتنا
    Eşimle de bizimle yaşayan bir oğlumuz var. Biyolojik babası benim, taşıyıcı annesi de TED فأنا وهي لدينا طفلة، الأم والطفلة يعيشان في تيكساس.
    New York, Bronx'ta yaşayan George ve Charlotte Bronsky çifti bir şey keşfettiler. TED جورج وشارلوت بلونسكي، اللذين كانا زوجين يعيشان في برونكس في مدينة نيويورك اخترعا شيئًا
    Sokağın karşısında oturuyorlar. Evet doğru. Open Subtitles يعيشان في الشارع المقابل هذا صحيح
    Benimkiler 1 saat kadar mesafede oturuyorlar. Open Subtitles أعني أن والداي يعيشان على مقربة من هنا
    Bayan March ve Bay Laurie yakında oturuyor dedim. Open Subtitles اتى بهديه زواج. قلت له ان الانسة مارش والسيد لوري يعيشان في المنزل المجاور
    Fırsatı vardı: Onunla aynı evde yaşıyordu ve yemeklerini hazırlıyordu. Open Subtitles كان يملك الفرصة , يعيشان في نفس المنزل ويهيء وجبات الطعام لها
    Onlar yaşar ve aşıklarken asla diğer tarafa geçiş yapmayacağım. Open Subtitles لن أعبر إلى عالم الأموات و أتركهما يعيشان حياتهما السعيده
    - Aynı çatı altında yaşadıklarını biliyordu sonuçta. Open Subtitles اعتقد أنه كان سيعلم هما يعيشان تحت سقف واحد
    Bu kadar zaman birbirlerine böyle yakın yaşamışlar, ve bunu öğrenememişler. Open Subtitles وهما يعيشان في نفس البناية طوال الوقت ولم يجمعا ذلك أبداً
    Giulia ve Corrado, sanki evlenmiş gibi yaşamıyorlar mı? Open Subtitles جوليا و كوررادو ألا يعيشان كأنهما متزوجين؟
    Annenle baban artık birlikte yaşamıyor. Open Subtitles والداكِ لا يعيشان مع بعضهما في الوقت الحالي
    Başka yerlerde erkekler ve kadınların birlikte yaşadıkları doğru mu? Open Subtitles أهي حقيقة أن،الرجال و النساء يعيشان سوية في أماكنِ أخرى ؟
    Bence evlenip sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaklar. Open Subtitles أعتقد بأنهما سيتزوجان، ومن ثمّ يعيشان في سعادة أبدية.
    Yani varsayılan kimliklerin altında yaşıyorlardı. Open Subtitles هذا يعني أنهما كانا يعيشان بموجب هويات افتراضية
    - Muhteşemdi. Burada yaşıyorlarmış. Open Subtitles انهما يعيشان فى المدينة هنا ايضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more