"يغادرون" - Translation from Arabic to Turkish

• gidiyorlar
• terk
• gidiyor
• ayrılıyorlar
• ayrılıyor
• giderler
• gider
• geçiyor
• ayrılır
• giderken
• ayrılırken
• gittiklerini
• çıkıyorlar
• ayrıldıklarını
• ayrıldı

Ben bu insanları hayatımda daha önce hiç görmedim ve şimdi gidiyorlar.
لم أرَ هؤلاء الناس من قبل، وإنهم يغادرون.

Bu insanlar şehre geliyor, suç işliyor ve gidiyorlar.
هؤلاء الناس يأتون الى المدينة يرتكبون جرائم و يغادرون

Cevap ise ortalama olarak biraz iyi hocalar sistemi terk ediyor.
الجواب هو, لا في المتوسط, فالمعلمون المتميزون مع قلتهم يغادرون الميدان.

- Herkes gidiyor? - Bize biraz zaman ayırır mısın?
الكل يغادرون أيمكنك أن تمنحنا القليل من وقتك؟

Çünkü biliyoruz ki babalar kafalarında şu düşünceyle birlikte ayrılıyorlar: "Dünya için nasıl bir kadın yetiştiriyorum?"
لأننا نعلم ان الأباء يغادرون بفكرة واحدة : أي نوع من النساء ستكون ابتني في هذا العالم ؟

Yaşlı insanlar ayrılıyor ya da ölüyordu ve bu gidişlerde hikâyeler kayıplara karışıyordu.
كان الناس يغادرون أو يموتون في سن الشيخوخة، ومع هؤلاء المغادرين كانت القصص تضيع.

Yardımda ister bulun ister bulunma, bir zaman sonra teşekkür bile etmeden çeker giderler.
سواءًا إن أُعطوا الصدقة أم لا, يغادرون في وقت محدد.. بلا شكر.

Derry, Maine'den çıkıyorlar. 95 üzerinden Massachusetts'e gidiyorlar.
انهم يغادرون ديرى.. المقر الرئيسى جنوبا على 95 قرب ماساشوسيتس

Derry, Maine'den çıkıyorlar. 95 üzerinden Massachusetts'e gidiyorlar.
إنهم يغادرون دررى, مين, متوجهين إلى الجنوب على 95. فى إتجاة ماساخوسيتس

Yeterince soytarılık yaptım. Haydi, gidiyorlar.
لقد قمت بالسير بما يكفي هم الآن يغادرون

Ve çoğu insan şehri terk edip, şehrin dışında yaşıyor.
ومعظم السكان يغادرون المدينة، ويسكنون خارج المدينة.

Aynı zamanda yasadışı yollarla ABD'ye gelmek için bu bölgeleri terk eden insan sayısında da bir azalma gördük.
كما شاهدنا كذلك انخفاضًا في أعداد من كانوا يغادرون هذه المناطق محاولين الدخول للولايات المتحدة بطريقة غير شرعية.

Çünkü elindeki iş gücünün bir kısmı onu terk etmişti, Doğuyu, diğer tarafa gidebilmek için sistemi terk etmişti.
لأن جزءًا من القوى العاملة ،لديه كان يغادره يوميًا كانوا يغادرون الشرق، يغادرون النظام سعيًا للجانب الآخر

Herkes gidiyor. Bize vakit ayırır mısınız? Açıklama yapacak mısınız?
الكل يغادرون أيمكنك أن تمنحنا القليل من وقتك؟

Şimdi hepsi Amerika Avustralya ya da Atina'ya gidiyor.
يغادرون الآن مرة أخرى أمريكا ،أستراليا وأثينا،

Bulundukları yerde iş olmadığı için ayrılıyorlar.
انهم يغادرون لانه لا توجد وظائف في المكان الذين هم فيه.

İkinci evliliği sona ermiş, çocuklar evden ayrılıyor.
،تشعر أن الزواج الثاني أنتهى .و الأولاد يغادرون المنزل

Hep uzar giderler.
حسناً, كما تعرفينهم الرسامين إنهم دائماً يغادرون

Olur böyle, babalar gider, sıkma canını. Bana birkaç şey lazım.
يحدث عادة، الآباء يغادرون لا داعي أن تكون جبانًا،

Her yıl 68 milyon Amerikalı güvenli sınırlarımızın ötesine geçiyor.
أكثر من 68 مليون أميركي يغادرون بآمان حدودنا كل عام

Genellikle yeni insanlar ve destekçiler bu tip şeylerden erken ayrılır.
أتعلمين ،عادة الموظفين الجدد وفريق الدعم يغادرون هذه المناسبات مبكرا

Yeter ki giderken kendilerini daha iyi hissetsinler, değil mi?
فقط طالما يشعرون بتحسن عندما يغادرون ، أليس كذلك ؟

Fenton, 15 dakika önce içeride gördüğün adamlar vardı ya onları ayrılırken gördün mü?
فينتن ,الرجلين الذين ادخلتهما لى منذ اقل من 15 دقيقة هل رايتهم وهم يغادرون ؟

Yılda ortalama 10, 12 bin ev kaybediyoruz neden kırsal bölgeye geri gittiklerini sorarsan ne diyorlar biliyor musun?
نحن نخسر 10 ألاف إلى 20 الف مواطن كل سنة وعندما تسألهم لماذا يغادرون المدينة هل تعلم ماذا يقولون ؟

Yola buradan çıkıyorlar, delilleri buraya götürüyorlar. Biz de buradayız.
إنهم يغادرون من هنا آخذين الدليل إلى هنآك ونحن هنا

Otelden ayrıldıklarını fark ettiğimde küçük bir kaçamak yaptıklarını sanmıştım.
عندما أدركت أنهم يغادرون الفندق خطر لي، أنهم قـد يهربون

En son morgdan ayrıldı. Sadece gitti.
لقد كانوا يغادرون المشرحة، غادروا لتوهم.