"يفزع" - Translation from Arabic to Turkish

    • panik
        
    • korkacak
        
    • korkutur
        
    • korkutuyor
        
    • paniğe
        
    • ürker
        
    • çıldırması
        
    • çıldırmasın
        
    • Panikleyecek
        
    Çünkü insanların panik yapmasını, aceleyle dışarıya koşmasını ve kendilerine dışarıdaki bu tehlikeli maddeden bulaştırmalarını istemedik. Open Subtitles لأننا لم نرد أن يفزع الناس ويهرعوا للخارج ويعرضوا أنفسهم لهذه المادة الخطيرة
    İkinize çok korkunç bir şey söyleyeceğim, ama panik yapmanızı istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles سوف أخبركما بأمر مرعب لا أريد أن يفزع أي منكما
    Ailenle berabersin, korkacak hiçbir şey yok insanların için dışına çıkartan şu duman. Open Subtitles عدت مع عائلتك الآن ، حيث لا يوجد ما يفزع عدى ذلك الضباب الذي يقلب جلود الناس
    Eninde sonunda farklı olan, insanları korkutur. Open Subtitles عاجلاً ام آجلاً الشخص المختلف يفزع الناس
    Bu birçoğunuzu bayağı korkutuyor, biliyorum, zaten amacım tamamen buydu. TED أعرف أن هذا يفزع الكثير منكم، لكن ذاك كان الغرض الأساسي.
    Hepiniz ne yapacağınızı biliyorsunuz. Tamam, paniğe kapılmayın. Open Subtitles وجميعكم تعلمون ما يجب فعلة حسناً, لا يفزع أحد.
    Kolay ürker, o yüzden lütfen fotoğraf çekerken flaşı açma. Open Subtitles إنه يفزع بسهولة، لذا، رجاءً لا تستخدمي وميض التصوير
    Kan gördüğünde korkması ve çıldırması normal. Open Subtitles إنه محمي، وهو كبير أيضاً على أن يفزع من منظر الدماء
    Durduk yere çıldırmasın. Open Subtitles لا أريده أن يفزع بدون سبب.
    Bir felaket tehdidini yayması için deli bir adam tut ve dünya panik olana kadar bekle. Open Subtitles توظيف رجل مجنون لإطلاق تهديد كارثي ومن ثم الإنتظار فترة كافية حتى يفزع العالم
    panik yapmayacak bir sürücüye ihtiyacımız vardı. Open Subtitles نحن كنا بحاجة إلى سائق لا يفزع
    panik yapmayacak bir sürücüye ihtiyacımız vardı. Open Subtitles نحن كنا بحاجة إلى سائق لا يفزع
    Aileden söz etmeyin, çocuklar korkacak! Open Subtitles لا تتحدث عن الاسره فذلك سوف يفزع الصبيه
    İnsanlar korkacak. Open Subtitles سوف يفزع الناس.
    Eninde sonunda farklı olan, insanları korkutur. Open Subtitles عاجلاً ام آجلاً الشخص المختلف يفزع الناس
    Eninde sonunda farklı olan, insanları korkutur. Open Subtitles عاجلاً ام آجلاً الشخص المختلف يفزع الناس
    Tuzağa düşürülüyorum ve bu beni çok korkutuyor. Open Subtitles لقد تم خداعى و هذا يفزع كل جزء منى
    Kökenimi araştırıyorum ve ailemi korkutuyor. Open Subtitles كنت أبحث بجذوري وهذا يفزع والداي
    Sadece paniğe gerek yok diyorum. Open Subtitles كل ما أقوله هو أنه لا يجب على أحد أن يفزع
    - Neden, o ateşten ürker. Open Subtitles -لماذا يفزع من النار؟
    Bu, insanın çıldırması gereken durumlardan biri. Open Subtitles ما يحدث هنا يفزع الإنسان الطبيعي
    Kimse çıldırmasın. Open Subtitles لا يفزع أحدكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more