| - Tahmin edeyim, bu adamın sesi beni zaten delirtiyor. | Open Subtitles | دعيني أخمّن، صوت هذا الرجل من الآن بدأ يفقدني صوابي |
| Hâlâ eskiden yaptığım kötü şeylerin hayaletleri peşimde. Ve beni alt ediyorlar. | Open Subtitles | ولازلت مطارداً بشبح الأشياء السيئة التي فعلتها بالماضي ، وهذا يفقدني تركيزي |
| Jerry demişken, babası Peterman'ın şirketinde beni deli ediyor | Open Subtitles | بالحديث عن جيري، أبوه يفقدني صوابي عند مؤسسة بيترمان. |
| Hesaplarımın senin idare ediyor oluşun bile korkmama neden oluyor. | Open Subtitles | ذلك يفقدني صوابي, وحتى مسألة كونك تدير مسائل تمويلي. |
| beni ortamdan uzaklaştırdı böylece sen de havalı bir numaralı tişörtün ile kasıla kasıla etrafta dolaşacaksın. | Open Subtitles | يفقدني قدرتي على العمل حتى تتباهى بقميصك رقم واحد. |
| beni rezil etmesini, az kalsın kovdurmasını ve hafta sonumu mahvetmesini düşünürsek, sen ne dersin? | Open Subtitles | بإعتبار إنه أحرجني, و كاد أن يفقدني مهنتي و دمر عطلتي؟ ما رأيك؟ |
| beni ortamdan uzaklaştırdı böylece sen de havalı bir numaralı tişörtün ile kasıla kasıla etrafta dolaşacaksın. | Open Subtitles | يفقدني قدرتي على العمل حتى تتباهى بقميصك رقم واحد. |
| beni, annemi doğramadan önce olduğumdan daha fazla delirtiyordu. | Open Subtitles | كان ذلك يفقدني صوابي أكثر مما كانت أمي تفعله قبل أن أقتلها |
| beni en az çıldırtacak kim var acaba? | Open Subtitles | لنرى من أستطيع مرافقته من دون أن يفقدني صوابي |
| Sanırım hep işler bu noktaya geldiği zaman beni kaybetmek istemeyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت دائما أنه عندما يحين الوقت فلن يرغب في أن يفقدني... |
| beni bayıltmadan önce sanırım birisi ile bitmemiş bir işi vardı. | Open Subtitles | قبل أن يفقدني وعيي، بدا أنّ له عملاً غير منتهٍ مع أحد آخر. |
| O gözlerinizdeki, beni mecnun eden ışık karanlık gecelerimde yolumu aydınlatacak. | Open Subtitles | هذا النور في عينيك الذي يفقدني صوابي سيضيئ طريقي في أحلك الليالي. |
| Uyuyamıyorum. Gözlerim şaşı falan bakıyor. Bu durum beni mahvediyor! | Open Subtitles | لاأستطيع النوم، يصيبني الحول وهذا يفقدني صوابي |
| Belki akıl oyunları oynayıp beni şaşırtmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ربما هو يمارس ألعاب ذهنية يحاول أن يفقدني توازني |
| Yani, dalıyorum ama kabuslar görüyorum. Yani, beni bayıltacak bir şey gerek. | Open Subtitles | لكن تراودني تلك الأحلام السيئة لذلك لا أنام لذا أحتاج لشيء يفقدني الوعي ربما |
| Tatlım, buraya gel. Baban beni sinir ediyor. | Open Subtitles | عزيزتي، تعالي، يكاد والدكَ يفقدني صوابي |
| Karım başka bir adamla konuşuyor ve bu beni deli ediyor. | Open Subtitles | زوجتي مع رجل آخر، وهذا يفقدني صوابي |
| Bu köpek beni deli ediyor. | Open Subtitles | الكلب يفقدني صوابي |
| beni deli ediyor. | Open Subtitles | إنه يفقدني صوابي |
| Muhasebeden Keith beni deli ediyor. | Open Subtitles | كيث) الذي يعمل في المحاسبة ) سوف يفقدني عقلي |