"يفكروا" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünmelerini
        
    • düşünmezler
        
    • akıllarına
        
    • düşünmek
        
    • düşünür
        
    • düşünmeyecekler
        
    • düşünmesi
        
    • düşünmeye
        
    • düşünmeleri
        
    • düşünmediler
        
    • düşünsün
        
    • Akıllarından
        
    • düşünmemişler
        
    Eklediğimiz şuydu, insanlardan, eğer para biriktirirlerse hayatlarında gerçekleşecek bütün iyi şeyleri düşünmelerini istedik. TED الشيء البسيط الذي اضفناه كان اننا سألناهم ان يفكروا في الاشياء الايجابية التي سوف تحصل لحياتكم اذا ادخرتم اكثر
    İnsanların onun terörist olduğunu sanmalarını istemiyorum. Onun baskı altında olduğunu düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لاأريد من الناس أن يفكروا بأنها إرهابية أو متطرفة
    asla kendilerini düşünmezler veya tehlikeli bir durumda gruplarına zarar gelmesine izin vermezlerdi. Open Subtitles فلم يفكروا بأنفسهم أو بالأذى الذى يمكن أن يلحق بالمجموعة عندما يزجون بأنفسهم فى أجواء فى غاية الخطورة
    Küçük nedimeler son dakikada akıllarına gelmiş. Open Subtitles في آخر دقيقة, أتاهم الوحي بأن يفكروا بـ وصيفات الشرف
    Bu, sınırların dışına çıkarak düşünmek değil, sınır olmadığını fark etmektir! Open Subtitles وبهذا يا أصدقائي، لم يفكروا من اخرج الصندوق. ولا يوجد صندوق بهذه الفكرة
    Vampirler tek şey düşünür ve o tek şey de senin kanını içmektir. Open Subtitles مصاصي الدماء يفكروا في شئ واحد وشيئاً واحداً فقط يشربوا من دمائك
    Bu insanlar bize zarar vermeden önce şöyle durup da bir düşünmeyecekler bile. Open Subtitles الآن ، هؤلاء البشر لن يفكروا بإيذائنا مرة ثانيـة
    Başkalarının nasıl düşünmesi, hissetmesi gerektiğini bildiğini söylemek tam da çok büyük sorunları olan birinin yapacağı bir şey. Open Subtitles أن تُفكري بأنكِ تعرفين كيف يمكن لأشخاص الاخرين كيف يجب أن يفكروا ويشعروا هذا يبدوا كشخص لديه مشكلة كبيرة
    Eğitimcileri, okul duvarlarının dışına ulaşıp, toplumun gelişmesinde nasıl bir rol oynayacaklarını düşünmeye teşvik etti. TED سألتهم ليصلوا لخارج نطاق جدران المدرسة و يفكروا كيف يقدرون أن يلعبوا دورا في بناية المجتمع.
    Yavaşça kanat.Biraz düşünmeleri, için zaman ver. Open Subtitles اجعلهم ينزفوا ببطء اجعلهم يفكروا فى موتهم
    Bir asır once hayırseverliğin tekrar keşfinde vakıf modeli gerçekten keşfedildiğinde, kendilerini yanlış tarafta olduklarını düşünmediler. TED عندما أعيد تعريف العمل الإنساني منذ عقد وعندما تشكلت البنية الأساسية لم يفكروا في أنفسهم في الجانب الخطأ من هذه كذلك
    İnsanların, babası olarak bunu ona benim yaptırdığımı düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لاأريد من الناس أن يفكروا أننى وأبوها قد فرضنا عليها الحجاب فرضا
    İnsanlar hiç durmadan kendi problemlerini anlatıyorlar, ben de onlara pozitif düşünmelerini, kaderlerini çizmelerini söylüyorum. Open Subtitles يتحدث الناس عن مشاكلهم بدون توقف نقول للناس أن يفكروا بإيجابية يتصوّرون مستقبلهم
    Belki sizi ölülerin arasında aramayı düşünmezler. Open Subtitles فلربّما لنْ يفكروا بالبحث عنكم بين الأموات
    Kahin, bizi ölülerin arasında aramayı düşünmezler dedi. Open Subtitles قالت العرّافة إنهم لنْ يفكروا بالبحث عنّا بين الموتى
    Eve gidip bir banyo yapsalar, yemeklerini yedikten sonra da uyusalar akıllarına bir sürü güzel fikir gelebilir. Open Subtitles لو أنهم يذهبون الى البيت ، يتناولون العشاء و ينامون . فمن الممكن أن يفكروا بالكثير من الأفكار الجيدة
    Tipik insanlar işte. Yüzeyi kazıyorlar ama içine bakmayı hiç akıllarına getirmiyorlar. Open Subtitles سلوك متدني، قاموا بكشط الأسطح ولم يفكروا أبدًا بالنظر داخله
    "Kızımın anlattıkları, bize düşünmek için fırsattı." Open Subtitles كل ما فعلته ابنتى هو إخبار الناس أن يفكروا فى أنفسهم
    Evet, bütün kadınlar orada olduğunu düşünür. Open Subtitles نعم، كل النساء يفضلون أن يفكروا كهذا
    Onların hayatını düzene soktuğumuzu düşünmeyecekler. Open Subtitles لن يفكروا أننا سهلنا لهم الطريق في الحياة.
    Güvenli olan varış ülkesinin, kesin şeyler hakkında düşünmesi kolaydır. "Bu yasal mı değil mi?" TED من السهل على القاطنين في الدولة المرغوب القدوم إليها أن يفكروا بطريقة قطعية: أهذا قانوني، أم لا؟
    Adolesanlar bir şeyleri sorgulamayı sever ve kendileri için düşünmeye davet edilmeyi de sever. TED المراهقون يحبون أن يسألوا عن أشياء ويحبون أن تتم دعوتهم لأن يفكروا بها بأنفسهم.
    Bunu düşünmeleri çok garip çünkü bunu hiç aklımdan geçirmemiştim. Open Subtitles من المضحك أن يفكروا فى هذا لأننى نفسى لم أفكر فى ذلك
    Kız için... ..henüz bunu düşünmediler ama düşünecekler. Open Subtitles من أجلها هم لم يفكروا بهذا الشأن لحد الآن لكنّهم سيفعلون
    İnsanların, televizyonda yapılması gereken şeylerin yayınlarda yapmam gereken şeyler olduğunu düşünsün istemiyorum. Open Subtitles انا ببساطة لا أريد من الناس ان يفكروا ان ما عليهم ان يفعلوه على التلفاز هو ما يفترض بي ان أفعله في الطباعة.
    Profesyonel kariyeri Akıllarından bile geçirmemiş yetenekli çocuklara. Open Subtitles أشخاص مهاريين لم يفكروا فى أحتراف اللعبة من قبل
    Onca zaman içinde hiç dekore etmeyi düşünmemişler mi? Open Subtitles وفي طوال ذلك الوقت، ألمَ يفكروا بإعادة ترميم هذا المكان؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more