Benim tanıştığım kız, tanışmak için bütün ömrünü harcayabileceğin türde bir kızdı. | Open Subtitles | الفتاة التي قابلتها هذا النوع من الفتيات أحد ما يقضي حياته كي يقابلها |
Bak, o randevudan önce onunla tanışmak istiyor. | Open Subtitles | ..يريد ان يقابلها قبل مواعدتها |
Eminim, Yale'de tanışmak ister. - Bir ara çıkarız. | Open Subtitles | أنا واثقة أن "يال" سيحب أن يقابلها |
Maggie'yle tanışan her erkek ona deliler gibi âşık oluyor. Sorun da bu zaten. | Open Subtitles | أعني ، كل رجل يقابلها يقع في حبها بجنون ، وتلك هي المشكلة |
Onunla tanışan her kadına, onu anlayan tek kadın olduğunu hissettiren özel bir becerisi vardı. | Open Subtitles | لديه الموهبه في جعل أي فتاة يقابلها أنها هي الوحيدة التي حقاً تفهمه |
Ama bir adam ilk Tanıştığı kız ile evlenemez. | Open Subtitles | لكن لا يمكن للمرء أن يتزوج أول فتاة يقابلها |
Tanıştığı hiç bi kızdan elektrik alamıyor. | Open Subtitles | انه لا يستطيع ان يتحكم فى كل فتاة يقابلها |
- Şimdi havaalanından aldık ve onunla tanışan ilk sen ol istedik. | Open Subtitles | وأردناكِ أن تكوني أول شخص في الشارع يقابلها |
Onunla tanışan herkes zaten ilk görüşte aşık olacaktır. Parti bitti! | Open Subtitles | كل من يقابلها يقع في غرامها مباشرة |
Tanıştığı her kadına o kadar dikkat etmiyordur bence. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنه لا يعطي ذلك الإنتباه الكثير لكل مرأة يقابلها |
Tanıştığı ilk tatlı kız, şimdiden parasını veriyor. | Open Subtitles | اول فتاة جميلة يقابلها يعطيها كل ماله |