"يقبع" - Translation from Arabic to Turkish

    • işin
        
    • duruyor
        
    • yatar
        
    • oturuyor
        
    • duruyordu
        
    • yatan
        
    • bekliyor
        
    • arkasında
        
    Aslına bakarsan kuzen, dördüncü işin şu an Pasifik'in dibinde yatıyor. Open Subtitles ،في الواقع إن العمل الرابع يقبع حالياً في قاع المحيط الهادي
    Bu işin arkasında kimin olduğunu bulmalıyız, ...ve kâlbi bulabilmek için kalan süremiz 86 dakika. Open Subtitles علينا أن نكتشف من يقبع خلف هذا، ولدينا 86 دقيقة لإيجاد القلب. دعونا نذهب
    Çünkü o zaman, bu işin arkasında bir hayalet olmadığını kabul edeceksin. Open Subtitles لأنّك ستعترف عندها أنّه لا يوجد شيطان يقبع خلف كلّ هذا.
    Geleceğimiz bir kasanın içinde duruyor şu an. Bizi bekliyor. Open Subtitles مستقبلنا يقبع في قبو بالوقت الراهن، بإنتظارنا
    Koloninin kalbinde ise yaşamlarının anahtarı yatar, bir mantar. Open Subtitles يقبع في قلب المُستعمرة سِر نجاتهم. الفِطر.
    Şu anda editörleri masasında oturuyor... Open Subtitles لماذا يقبع الناشر خلف مكتبه فى الآونة الأخيرة
    Ben de telsizden gözümü almıyordum ama öylece duruyordu. Open Subtitles وبقيت أنظر وأنظر ؟ وجهاز اللاسلكي يقبع هناك فحسب،
    Bizi buradan atmasının tek sebebi bu işin arkasında o olmasıdır. Open Subtitles السبب الوحيد لطردنا لأنّه يقبع خلف كلّ شيء.
    Çünkü bu işin arkasındakilerin, peşlerinde olduğumuzu bilmelerini istemeyiz. Open Subtitles لا نُريد أن يعرف من يقبع خلف هذا أننا نعرف عنه.
    Hatta bahse girerim o yarım-kulak bu işin arkasındadır. Open Subtitles وأراهن أنّ ذلك الوغد هو مَن يقبع خلف كلّ هذا.
    O dosya bu işin merkezindeki kişiyi ve annemi kimin öldürdüğünü bize söyleyebilirdi. Open Subtitles لكان سيُخبرنا ذلك الملف من يقبع خلف هذا ومن الذين قتلوا أمّي.
    Ben gerçekten... Yapmamız gereken işin ötesini düşünmüyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنّ مُتعة ما يقبع خلف العمل هُو ما يُوجد أمامنا.
    Seni hayatta tutmanın en iyi yolu dışarı çıkıp bu işin arkasındaki adamı yakalamam. Open Subtitles أفضل وسيلة لي لإبقاؤك حياً ستكون بخروجي والقبض على الشخص الذي يقبع خلف هذا.
    Hayır, peşine tekrar düşmeden önce bu işin ardında kimin olduğunu öğrenmeliyiz. Open Subtitles نعم، يجب أن نجد من يقبع وراء هذا قبل أن يسعوا وراءه مُجدّداً.
    Ama bizim de bu işin arkasında kimin olduğunu ve ne istediğini bulmamız gerekiyor. Open Subtitles لكن يجب علينا تحديد من يقبع وراء كلّ هذا وماذا يُريد.
    Eğer parti yüzünden değilse, başka hangi aptal şey beynimin derinliklerinde konuşup duruyor? Open Subtitles إن لم يكن السبب الحفلة، فأي سبب غبي آخر يقبع في أعمق بقاع مخي؟
    - Ben de. Ama Yazma'ya göre, şehrimizin altındaki bir mahzende saklı duruyor. Open Subtitles لكن وفقًا للكتاب، فإنه يقبع مخبوءًا في قبو أسفل مدينتنا.
    Sessiz biridir, fakat bu sessizlikte güç yatar. Open Subtitles إنّها قليلة الكلام ولكن يقبع خلف ذلك الصمت قوة
    galaksimizin tam ortasında öylesine oturuyor. Open Subtitles ان هذا الثقب يقبع فى منتصف مجرتنا تماماً
    Sızlanıp duruyordu, dişi ağrıyormuş. Open Subtitles كلا ... لقد كان يقبع كالخنزير مع آلام فى أسنانه
    Bu yedi renk görebildiğimiz dalga boyundaki ışıkları oluşturuyor, bu spektrumun altında yatan sebep ne? Open Subtitles تُترجم هذه الألوان السبعة معاً جميع موجات الضوء الطولية التي يمكننا رؤيتها، لكن ما الذي يقبع وراء هذا الطيف،
    Merdivenlerin yukarısında bütün gece bir bekçi bekliyor. Open Subtitles هنالك مخبرٌ يقبع طوال الليل في أعلى تلك السلالم
    Bu olayın arkasında kimin olduğunu bilmemiz gerekli. O kadar zamanımız yok. Open Subtitles نريد أن نعلم من يقبع خلف هذا، لا نملك الكثير من الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more