Üzücü gerçek şu ki, aptal denizciniz zahmet edip üç sayfalık bir kitapçığı okumadı diye bu ayıyı bulup öldürecekler. | Open Subtitles | الحقيقة المؤسفة هي أنهم سيتعقبون هذا الدب و يقتلونه لأن بحاركم الغبي لم يزعج نفسه بقراءه كتيب من ثلاث صفحات |
Hayır, onu öldürecekler. | Open Subtitles | أنني أعرف أنهم سوف يقتلونه أنهم يقتلون الجميع |
Eğer Kardinal adına konuşmak için orada olmazsam, Kardinal'i öldürecekler. | Open Subtitles | لأنني لو لم أكن هناك لأتحدث من أجل الكاردينال، سوف يقتلونه. |
- Bilmiyorum. Onu öldürürler. Ne olursa olsun onu öldürürler. | Open Subtitles | ـ لا أعرف ـ أنهم سوف يقتلونه مهما كان الأمر |
Ama denerlerse onu öldürebilirler. | Open Subtitles | واذا حاولوا فعل شيء ربما يقتلونه |
Onu her filmde öldürüyorlar. | Open Subtitles | وحش مخلب. الولد، تعرف، يقتلونه في كلّ فلم، |
Başarmalıyız. Onu öldürecekler. | Open Subtitles | يجب أن تكون مُنجزة سوف يقتلونه |
Arabaları bulmak lazım. Olmak zorunda. Onu öldürecekler. | Open Subtitles | يجب أن تكون مُنجزة سوف يقتلونه |
Bir şeyler yapmalıyız. Onu öldürecekler. | Open Subtitles | إنتظر،يجبأن نفعلشيئا، سوف يقتلونه |
Aman Tanrım! Aman Tanrım! Onu öldürecekler. | Open Subtitles | ياللهول سوف يقتلونه علينا أن نساعده |
- Aman Tanrim! Onu öldürecekler. | Open Subtitles | ياللهول سوف يقتلونه علينا أن نساعده |
Moskova'ya döndüğünde de öldürecekler zaten. | Open Subtitles | انهم سوف يقتلونه في موسكو على اية حال |
Ben oraya gitmezsem de onu öldürecekler. | Open Subtitles | وهم سوف يقتلونه إن لم أصل لهناك |
Şarkı söyleyen rüzgâr gülüne vardıklarında para falan bulamayınca onu öldürecekler. | Open Subtitles | "عندما يصلوا لـ "طاحونة الغناء ولا يجدون المال، فسوف يقتلونه |
- Hayır. Onu öldürecekler biliyorsun. | Open Subtitles | لا , أنت تعرف أنهم سوف يقتلونه |
Bana kefil olduğu için onu öldürürler, çünkü benim için kendini öne attı. | Open Subtitles | سوف يقتلونه لأنه كفلني لأنه وقف بجانبي |
- Dur. Beni açık edersen onu öldürürler, anladın mı? | Open Subtitles | إنتظر سوف يقتلونه إذا فضحتني هل تفهم؟ |
Bunu bilmezlerse onu öldürebilirler. | Open Subtitles | إذا لم يعرفوا ذلك، فقد يقتلونه. |
Eğer bir avcı, diğer köylülere, başarısıyla hava atarsa, onu öldürüyorlar ve derisinden yapılmış bir davulla, şeytanın ruhunu kovuyorlar. | Open Subtitles | ..عندما يتفاخر الصياد بنجاحه أمام بقية القرية.. فإنهم يقتلونه, ويطردون بذلك الأرواح الشريرة.. |
Her hafta, Peter bir yıldız oluyordu, sonra senaristler sahte bir metin yazıp onu öldürüyorlardı. | Open Subtitles | كل اسبوع بيتر يصبح متطلب سئ المعاملة لذا الكاتبين كتبو نص زائف يقتلونه فيه. |
öldüreceklerini bildiğin halde teslim mi ettin? | Open Subtitles | لقد سلمته لهم وأنت تعلم بأنهم سوف يقتلونه ؟ |
Onların katili öldürmesine izin vermeliydik. | Open Subtitles | يجب علينا أن ندعهم يقتلونه أولاً |
Bak, dostum, o çocuğu öldürmelerine izin verirsen, bir işe yaramaz, aksine mahalleye bela getirir. | Open Subtitles | ، لقد إذا تركتهم يقتلونه ...سيقتلونك لا أُبالي، لكنني أكره أن يكون الأمر في الحيّ خاصتنا، تعرف كيف يكون الأمر |
Ona yüzlerini gösterdiklerine göre iş biter bitmez onu öldüreceklerdir. Ampül Len gibi. | Open Subtitles | لقد سمحوا له برؤية وجوههم ، بمجرّد أن يحصلوا على ما جاءوا لأجله ، فسوف يقتلونه |