Buradaki kızlar, erkeklerle o kadar çok vakit geçiriyor ki. | Open Subtitles | الفتيات هنا يقضون وقتا طويلا مع رجال يعيش أغلبهم بمفرده |
Gerçekten baktığınızda, gençler nasıl zamanlarının çoğunu yeni teknolojileri kullanarak geçiriyor? | TED | فعندما تدققون النظر في كيف أن الشباب يقضون معظم أوقاتهم باستخدام التكنولوجيات الحديثة؟ |
Gelip giderler. Ve öğretmenler, iyi öğretmenler çok fazla zamanlarını çocuklara bu deneyimler arasındaki geçişi nası yaptıracağını düşünerek geçirir. | TED | هم ينتقلون من وإليها. والمعلمون، كما تعلمون، المعلمون الجيدون يقضون وقتا طويلا بالتفكير في طرق لنقل الأولاد عبر هذه التجارب. |
Kuş gözlemcileri,bir tane oyuk baykuşu görmek için yıllarını harcarlar. | Open Subtitles | تعلمين, مراقبوا الطيور يقضون سنوات بدون أن يلمحوا البوم الحفار |
Gecelerini, güvenli oyuklarda geçirip sabah yiyecek aramak için yola koyulurlar. | Open Subtitles | يقضون لياليهم في الكهوف الآمنة يخرجون كلّ صباح للبحث عن الطعام |
Veren taraf başkalarına yardım edip takımı ilerletmeye çalışırken çok zaman harcıyor, bu yüzden de maalesef çok mağdur oluyorlar. | TED | المِعطاؤن يقضون الكثير مِن الوقت لمساعدة الآخرين وتطوير الفريق ، لكن وللأسف يُعانون دائماً. |
Onlar tüm yaşamlarını bir bebek yetiştirmeye harcıyorlar ha, niye? | Open Subtitles | انهم يقضون كل وقتهم في محاولة لتربية أطفالهم, و مادا |
Fakat neredeyse tüm yaşamlarını yeraltında geçirdikleri için, nadiren görülürler. | Open Subtitles | لكن نادراً ما نراهم لأنهم يقضون كل حياتهم تقريباً تحت الأرض |
Marti, doğrusu güzel vakit geçiriyorlardı. | Open Subtitles | مارتى ، بكل أنصاف لقد كانوا يقضون وقت ممتع |
Günümüzde hemşireler her vardiyanın 21 dakikasını tıbbî cihaz arayarak geçiriyor. | TED | اليوم، الممرضات يقضون ما معدله 21 دقيقة في كل نوبة من أجل البحث عن المعدات الطبية |
Benim dondurmam biraz daha pahalıdır ama sanırım bu aile bu akşam iyi vakit geçiriyor. | Open Subtitles | الآيس كريم ربما يكون غالي قليلاً لكني اعتقد ان هذه العائلة يقضون وقت رائع |
Yani bu iki zengin çocuk sizi harika bir akşam yemeğine çıkardı, herkes harika vakit geçiriyor ve sen suçluluk duyuyorsun çünkü... | Open Subtitles | اذن ذلك الشابان بأموالهم اصطحبوك للعشاء الرائع وكلهم يقضون وقتا ممتعا |
Başka insanlar tatile çıkar ve günlerini yatarak geçirir... | Open Subtitles | الناس الآخرين يذهبون فى أجازه يقضون أيامهم يضجعون |
Çoğu polis 20 yılını, silahını ateşlemeden geçirir. | Open Subtitles | معظم رجال الشرطخ يقضون 3 سنوات من دون القتل |
Bu büyük ağaç kurbağaları yaşamlarının çoğunu yüksek taç örtüde geçirir. | Open Subtitles | ضفادعِ الشجرةِ الكبيرةِ هذه يقضون أغلب حياتِهم في اعالي الاشجار |
daha sonra planlama, organizasyon için biraz zaman harcarlar. Kabataslak çizer ve spagettiyi önlerine sererler. | TED | ثم يقضون بعض الوقت في التخطيط، والتنظيم. إنهم يرسمون ويخططون المكرونة |
Yoksa o itler bunu fark edip sana karsı kullanırlar ve seni harcarlar. | Open Subtitles | و إلا فسيجدونه هؤلاء المجرمين بالخارج و سيستخدمونه ضدك ثم يقضون عليك |
Bir gecede koskoca bir kasabayı nasıl ele geçirip güneşin doğuşuyla ortadan kaybolabilirler? | Open Subtitles | كيف يقضون على بلدة بأسرها ليلاً، ويختفون بشروق الشمس؟ |
Bu salaklar bütün hayatlarını kafalarını sallayarak harcıyor. | Open Subtitles | هؤلاء الحثاله يقضون حياتهم كلها فى البحث عن المخدرات |
Vakitlerinin bir yarısını kavgayla, diğerini de barışmakla harcıyorlar. | Open Subtitles | يقضون نصف الوقت و هم يتعاركون و النصف الآخر و هم يتصالحون |
Kremalı süt havuzuna bir dalışla başlıyor, sonra da güzel kadınların beraber özel zamanlarını geçirdikleri buluta doğru yol alıyoruz. | Open Subtitles | يبدأ بغطسة في بركة الحليب المخفوق.. وبعدها سنأخذ مقعدنا فوق السّحب.. حيث الإناث يقضون وقتاً ممتعاً مع بعضهم البعض هناك.. |
Çok güzel zaman geçiriyorlardı. Fakat sonra... | Open Subtitles | منذ دقيقه واحده كَانوا يقضون وقت رائع ثم... |
Bir düşünün: Pazarlamacılar tüm zamanlarını bizi bir markadan diğerine döndürmekle harcar. | TED | فكروا في ذلك: المسوقون يقضون كل وقتهم ليجعلونا نتحول من علامة تجارية لأخرى. |
Şükran Günü'nü bile aileleri ve çocuklarıyla orada geçirirlermiş. | Open Subtitles | حتى أنّهم يقضون هناك "عيد الشكر" مع زوجاتهم وأطفالهم. |
İyi vakit geçirmelerini istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تريدينهم أن يقضون وقتاً ممتعاً، أليس كذلك؟ |
Çoğu vakitlerini hayvanlarla geçirirler, malum. | Open Subtitles | حسناً, إنهم يقضون معظم وقتهم مع الحيوانات, كما تعرفين |
Bunların arasında, birkaç saati yatakta bir çeşit dalgın bir sakinlikte geçiriyorlar. | TED | وفي الفترات الفاصلة، يقضون بضع ساعات من الهدوء و التأمل في السّرير. |