"يقف هناك" - Translation from Arabic to Turkish

    • orada duruyor
        
    • orada duruyordu
        
    • Orada duran
        
    • burada duruyordu
        
    • dikilip
        
    • orada dikiliyordu
        
    • Onun orada durduğunu
        
    • orada dikilen
        
    Gördüğünüz gibi düşmeye başlayınca bot karşı tarafa geçti, ve adam da orada duruyor. TED يمكنكم رؤية أنها بدأت تتدحرج هنا، والقارب قد تحرك إلى الجهة الأخرى، والرجل يقف هناك.
    Kocaman, birinci sınıf bir otel orada duruyor ve direk bu çöp yuvasına bakıyor. Open Subtitles لدى فندق فخم يقف هناك... . و يطل على القاذورات الرخيصه
    Hayır, orada duruyordu. Çok yakın konuşur. Çok... Open Subtitles - كلا لكن كان يقف هناك , و كلامه قريب جدا
    Onu, Roxbury Mahkemesindeki ilk günümde gördüğümde, Orada duran bir suçlu görmedim. TED عندما رأيته ذلك اليوم في محكمة راكسباري، لم أرى مجرم مجرم يقف هناك.
    Boulder tam burada duruyordu ve çocuğun vuruşunu gördü. Open Subtitles اسمعني ، الجلمود كان يقف هناك لقد رأيت الفتى يضرب بدون إخضاع أرض
    Diktatör gibi dikilip biletlere bakıyor. Open Subtitles الذي يقف هناك يجول من أجل المطالبه بالتذكرة
    Tam orada dikiliyordu. Open Subtitles كان يقف هناك بالظبط.
    Onun orada durduğunu gördüm. Open Subtitles لقد رأيته يقف هناك
    Kocaman, birinci sınıf bir otel orada duruyor ve direk bu çöp yuvasına bakıyor. Open Subtitles لدى فندق فخم يقف هناك... . و يطل على القاذورات الرخيصه
    Neden orada duruyor? Open Subtitles لماذا يقف هناك ؟
    Çünkü bu... tam orada duruyor. Open Subtitles لأن هذا يقف هناك.
    Neden orada duruyor? Open Subtitles لماذا يقف هناك ؟
    - Sadece orada duruyor. - Şerif Departmanı. Open Subtitles أنهُ يقف هناك فحسب ؟
    Yani bıçaklandığında tam orada duruyordu. Open Subtitles أذن كان يقف هناك بالضبط عندما تم طعنه
    Ormandaki adam. orada duruyordu. Open Subtitles ..هذا هو الرجل من الغابة, إنه يقف هناك
    Duştan çıktığımda orada duruyordu. Open Subtitles كان يقف هناك عندما انتهيت من الإستحمام
    Ve 12 saat sonra,otobüsten indim ve Orada duran yaşlı bir balıkçıya? Open Subtitles وبعد 12 ساعةِ نَزلتُ من الحافلةِ و كان هناك صيّادُ سمك عجوز يقف هناك وأنا قُلتُ
    Orada duran bir adam mı? Open Subtitles هل ذلك بشر الذي يقف هناك ؟
    Büyük kırmızı bir kapşonu vardı. Tam burada duruyordu. Open Subtitles إنه يرتدي رداء أحمر ضخم كان يقف هناك
    Tam burada duruyordu. Open Subtitles كان يقف هناك تماماً
    Nasıl yani, George öyle dikilip elbiseyi mi tutacak? Biliyorum. Open Subtitles ماذاإذاً, هل يقف هناك ممسك بالرداء؟
    # Onun orada durduğunu göremiyor musunuz Open Subtitles # ألا ترونه يقف هناك
    O bombayla kendini kurbanmış gibi göstererek orada dikilen kimdi? Open Subtitles من الذي كان يقف هناك ممسكا بقنبلة جاعلا من نفسه ضحية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more