Araba alarmlarını, telefon sesini ve diğer kuşları taklit edebiliyorlar. | Open Subtitles | يمكنه ان يقلد صوت انذار السيارة والتيلفونات واصوات طيور اخرى |
Böylece BPA vücudun kendi hormonlarını taklit eder ve nörolojik ve çoğalan problemlere sebep olur. | TED | أ ب أيه يقلد هرمونات الجسم ويسبب مشاكل عصبية وتناسلية. |
İşin sonunda gerçekleşen şey insan konuşmasını taklit etmeye çalışan ama yetersiz kalan bir şey. | TED | وما تحصل عليه في النهاية هو شيء يحاول أن يقلد محادثات الإنسان، لكنه يقصّر في فعل ذلك. |
Robot taklidi yapan sarhoş bir domuz görene kadar yaşamış sayıImazsın. | Open Subtitles | لن تعيش حتى ترى خنزيراً سكيراً يقلد الإنسان الآلي. |
Hadi, babam annemin kötü bir taklidini yapmadan kaçalım buradan. | Open Subtitles | لنرحل من هنا قبل أن يقلد أبي أمي بشكل سيء |
Öğrencilerimden biri hareketlerimi kopyalıyor ve siz de aklımdakileri görmek için buradasınız. | Open Subtitles | احد تلامذتي يقلد حركاتي و انتما هنا لتدخلا الى عقلي |
Burada hangimiz parkta çocukluk kahramanını taklit etmedi veya annesini veya babasını? | TED | من منا لم يقلد بطلاً في طفولته أو في الملعب، أو يقلد والده أو والدته ؟ |
Alan Mcrobie: Evet. Muhabir: Bunu sen dizayn ettin, evet, bu temsili kopruyu, ve bu, sana gore, gercek koprunun hareketini taklit ediyor? | TED | الصحفي: قمت بتصميم هذا، نعم، هذا الجسر النموذجي، و تعتقد أنه، يقلد حركة الجسر الحقيقي؟ |
Burada bir organizmadan bahsediyoruz... diğer canlı-şekillerini taklit ediyor ve bunu çok mükemmelce yapıyor. | Open Subtitles | نتحدث هنا عن كائن حى الذى يقلد اشكال الحياة الاخرى و يقلدها ببراعة |
Yasalar, doğayı taklit etmemeli, onu geliştirmelidir. | Open Subtitles | القانون يجب أن لا يقلد الطبيعة لكن بالأحرى يحسنه |
Hareket ederdim ... Ve sonra taklit ederdi Her şeyi yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أتحرك وهو كان يقلد كل شيء كنت أفعله. |
Eğer Karındeşen Jack'i taklit ediyorsa onu yakalamak zor olacak. | Open Subtitles | حسنا, ان كان يقلد جاك السفاح قد تكون تلك هي الفكرة بالضبط |
Yahudi demişken, işte karşınızda iğrenç esprileriyle gelen Keith Lieb, Don Rickles'ı taklit ediyor. | Open Subtitles | بالحديث عن اليهود,هاهو قادم بحافظة ممتلئة دون ريكلز يقلد كيث ليب |
Ya da belki de annenizin eve getirdiği ve evinizde takılan ve kendi biyolojik babanızla aynı ırktan olan ünlü bir komedyen taklidi yapan bir adam mı? | Open Subtitles | أو ربما هو الرجل الذى يعيش ببيتك يقوم بتقليد ممثلين كوميدين مشهورين و الذى يقلد ممثل كومدى مشهور آخر |
Annenizin eve getirdiği ve evinizde takılan ve kendi biyolojik babanızla aynı ırktan olan ünlü bir komedyen taklidi yapan bir adam. | Open Subtitles | هو الرجل الذى يعيش ببيتك يقوم بتقليد ممثلين كوميدين مشهورين و الذى يقلد ممثل كومدى مشهور آخر |
Sanki biri it taklidi yapıyor gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأن شخص ما يقلد صوت الكلب |
Ghostface'in taklidini yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أيا من تكون يحاول أن يقلد القاتل أيا من تكون يحاول أن يقلد القاتل |
sümüklüböcek cambazı da Buster Keaton'ın zayıf bir taklidini yapıyor gibiydi... | Open Subtitles | وموازن اليرقانة أصبح الآن *يقلد باستر كيتون... *كوميديان صامت أمريكي* |
Ya da ev onun taklidini yapıyor. | Open Subtitles | إن لم يكن المنزل يقلد صورتها |
Görünüşe göre Louis elimde olan her şeyi kopyalıyor. | Open Subtitles | أظن أن لويس يقلد كل ما أفعله |
Peter şehirdeki en ünlü cinayetleri kopyalıyor. Harika. | Open Subtitles | -بيتر) يقلد جرائم شهيرة في هذه المدينة) |
Klozet kapağını benimle konuşturduğu yeni parodisini dinlemelisin. | Open Subtitles | أجل ليتك تسمعه يقلد كرسي المرحاض يكلمني |