"يقول بانه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyledi
        
    • söylüyor
        
    Hayır, orada papaz olduğu söyledi.Şu haftada iki kere kerhaneye giden tiplerden. Open Subtitles لا , انه يقول بانه راهب هناك انه من النوع الذي يذهب الى الدعارة مرتين في الاسبوع
    Kızları gece kulübünde... işe alan adam seni tanıdığını söyledi. Open Subtitles الرجل الذي يجند البنات للنادي الليلي يقول بانه يعرفك
    Finansmanlığını o yaptığı için projenin sahibinin de kendisi olduğunu söyledi. Bu kadar aptal olamaz. Open Subtitles يقول بانه موله لهذا فهو ملكه لايمكن ان يكون بهذا الغباء
    Vern Van Zant sırf bu maç için dövme yaptırdığını söylüyor. Open Subtitles الآن فيرن يقول بانه قد حصل على هذه الاوشام الجديدة فقط لهذه المناسبة.
    Bir kilise gördüğünü söylüyor, bir yangın, İtalyan adam. Open Subtitles هو يقول بانه راي نار كنيسة الشاب الايطالي,.
    Hala hafta sonunu sizinle geçirmek istemediğini söylüyor. Open Subtitles هل لازال يقول بانه لايريد ان يقضي العطلة معاكم الاثنان
    Ama sanırım bizi teker teker öldüreceğini söyledi. Open Subtitles ولكن اعتقد انه يقول بانه سيقتلنا واحدا تلو الآخر
    Gazetede elektrik santralinin planlarının olduğunu söyledi. Open Subtitles هو يريد الذهاب يقول بانه حصل على التصاميم الخاصة بالمحطة من خلال هيرالد
    Aynı zamanda annem ve babam da olduğunu söyledi çünkü ikisi de öldü. Open Subtitles أنه يقول بانه والدي ووالدتي معاً لأنهم ماتوا
    Kapıdan ateş edip bizi arayıp seri katili vurduğunu söyledi. Open Subtitles لذا اطلق النار من خلال الباب و اتصل بنا و يقول بانه اطلق النار على قاتل متسلسل
    Güney'de olduğunu söyledi. Open Subtitles انه يقول بانه هذا هو في الجنوب
    Pek çok hediye beklediğini söyledi. Open Subtitles يقول بانه يتوقع الكثير من الهدايا
    İki hafta içinde hastaneden çıkacak. Pek çok hediye beklediğini söyledi. Open Subtitles يقول بانه يتوقع الكثير من الهدايا
    Embleton onun kafayı oynatmış göründüğünü söyledi. Open Subtitles "امبلتون) يقول بانه بدا و كانه "كعكة قطّعت)
    Burada sürekli çalıştığını söyledi. Open Subtitles يقول بانه يمضي معظم وقته هنا
    Şey küçük olum Robert... Ayaklarının sızladığını söylüyor. Open Subtitles وابني الثاني الصغير روبرت يقول بانه يحس بتنميل في قدميه
    Hyung bizi arabayla okula bırakacağını söylüyor. Bırakacaksın değil mi? Open Subtitles هيونيم يقول بانه سيأخذنا في جولة حولة المدرسة , مع ذلك يجب ان يكون معطاء , حقا ؟
    Neyse, Gladwell bir şeyde 10.000 saat çalışmadan uzmanlaşamayacağını söylüyor. Open Subtitles جلادويل يقول بانه لا يمكنك إتقان أي شيء إلا إذا امضيت 10.000 ساعه من الممارسه
    Okyanusun sana ait olmadığını söylüyor. Open Subtitles انه يقول بانه انت لا تمتلك هذا المحيط.
    O şehri hissetmesi gerektiğini söylüyor. Open Subtitles يقول بانه يحتاج ان يشعر بالمدينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more