Anne yeter. Bak, tüm hayatımın paramparça olması yeterince kötü. | Open Subtitles | أمي، هذا يكفي اسمعي، يكفي سوءاً أن حياتي كلها تنهار |
Bana bu komik takımı giydirmen yeterince kötü. | Open Subtitles | بربك، يكفي سوءاً أنك جعلتيني أرتدي هذا اللباس السخيف |
Onu ilk ve tek yaşadığı evden kimseyi tanımadığı bir eve sürüklemek yeterince kötü. | Open Subtitles | .. ألا يكفي سوءاً أننا نُخرجه .. من المنزل الوحيد الذي عاش فيه وننتقل إلى الجانب الآخر من البلدة حيث لا يعلم أحد هناك |
Bütün sınıfın önünde dayak yediğim yetmezmiş gibi bir de beni seviyor. - Kim? | Open Subtitles | يكفي سوءاً اذلالي أمام الفريق بأكمله ولكني أروقها. |
Seni aradığımda yardım etmesi için sevgilini göndermen yetmezmiş gibi bir de palavradan ekmek getiriyorsun! | Open Subtitles | يكفي سوءاً أن ترسلي صديقك و الآن الخبز القذر |
Zaten kızımı aramak yerine, telefonun başında beklediğim yeterince kötü. | Open Subtitles | ألاّ يكفي سوءاً أني عالقه هنا بجانب الهاتف بدلاً عن خروجي بحثاً عن ابنتي |
Yabancı birine kiraya vermek bile zaten yeterince kötü. | Open Subtitles | يكفي سوءاً أن ثمة غريبة تستأجره. |
Sanki bu yeterince kötü değilmiş gibi, bir de benim adımı şakıdın. | Open Subtitles | وكأن هذا لا يكفي سوءاً جئت هنا |
İçeriden bir polis yeterince kötü. | Open Subtitles | رتبة في الداخل هذا يكفي سوءاً |
Odessalı olmam yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | (يكفي سوءاً أنني من (أوديسا |
Sabaha kadar sokaklarda kahramanı oynaman yetmezmiş gibi şimdi de senin yüzünden teslimatta gecikeceğiz. | Open Subtitles | يكفي سوءاً أنّك تخرج كلّ ليلة لتلعب دور "حارس ليلي"، -لكن لدينا موعد نهائي . -أنا آسف . |