| Hayır, hayır. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لا، لا لا، لم يكن عليكِ فعل هذا |
| -Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليكِ فعل هذا - ... تأثرت كثيراً - |
| - Bu saçmalığı yapmak zorunda değildin, Eva. | Open Subtitles | لم يكن عليكِ فعل شيء يا (إيفا). |
| Sadece, onun önünde yapmamalıydın. Ona karşı gerçekten hisleri vardı. | Open Subtitles | لكن لم يكن عليكِ فعل ذلك أمامها، كانت تكنّ له مشاعر حقيقية. |
| Bunu yapmamalıydın. | Open Subtitles | لم يكن عليكِ فعل هذا |
| Kendi başına yapmamalıydın! | Open Subtitles | لم يكن عليكِ فعل هذا لوحدكِ. |
| Bunu gerçekten yapmamalıydın. | Open Subtitles | لم يكن عليكِ فعل ذلك |
| Bunu yapmamalıydın! | Open Subtitles | لم يكن عليكِ فعل هذا! |