O şey onu izlerken bizi yakaladı ve saldırdı. Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لقد كشفنا ونحن نتبعه، وهاجمنا، ولم يكن لدينا خيار آخر. |
Sonra ikisi motosikleti almışlardı ve bizim de San Sebastian'a kadar otostop çekmekten Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لذا ابتعدا الأثنان على دراجة نارية ولم يكن لدينا خيار سوى التطفل على أي سيارة عودة لسان سباستيان |
Ona söylemek zorundaydık, Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | اضطررنا لاخباره، لم يكن لدينا خيار |
Ama bize başka seçenek bırakmadı. Sanno'yu ele geçirme planları yapıyordu. | Open Subtitles | ولكن لم يكن لدينا خيار, قام بالتآمر لأخذ عائلة سانو |
Lord Godless bize başka seçenek bırakmadı. | Open Subtitles | تحت التهديد المُلحّ من الملك (جودليس). لم يكن لدينا خيار سوى الطاعة. |
Onları nakil durumundan çıkarmaktan Başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار لكن كان لأخذهم الى خارج سجن الناقله |
Doğrusu Başka çaremiz yoktu. O yüzden orduya gönüllü olarak yazıldık. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر سوى التطوع فى الجيش. |
Başka seçeneğimiz yoktu. Bir keresinde tekrar nefes almaya başlamıştı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر، ما إن بدأ يتنفس ثانية. |
Otelde kaldık. Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | لقد بقينا في الفندق، فلم يكن لدينا خيار آخر |
Başka şansımız yoktu. En değerli varlığımızdı. Değerli bir varlık değil, Jack. | Open Subtitles | -لم يكن لدينا خيار فقد كانت مصدر قوتنا الوحيد |
- Bizi kaçırdıklarında Helena'yla birlikteydim. - Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | كنتُ مع (هيلينا) حينما باغتنا (سلفاتي)، لم يكن لدينا خيار |
- Başka şansımız yoktu. - Yapma, onun hatası değil. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار - لم يكن خطأها - |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر. |
Başka şansımız yoktu evlat. Winchester'ların tek bir zayıf noktası vardır. | Open Subtitles | (لم يكن لدينا خيار يا فتى ، فعائلة (وينشيستر .. لديهم نقطة ضعف واحدة |
Niyetinizi öğrenmek için zihinlerinize girmekten Başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | وبمعرفة نواياكم لم يكن لدينا خيار سوى دخول عقولكم |
İstemedik ama Başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | ولكننا لم نرغب فى ذلك ولكن لم يكن لدينا خيار |
Bizi suçlayamazsınız. Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | وأنت لا تستطيع إلقاء اللوم علينا ، لأن لم يكن لدينا خيار. |
Seni orada bıraktığımız için üzgünüm ama Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | متأسفٌ لأننا اضطررنا بأن نخفي الأمر عنكِ فلم يكن لدينا خيار |