Biliyorum şu an niye bütün bunların dışında bırakıldığını merak ediyorsun, dolayısıyla izin ver açıklayım, seni temin ederim bütün bunların seninle hiçbir ilgisi yok tamamen benimle ilgili. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تتسائلين لماذا لم أخبركِ بذلك لذا دعيني أؤكد لكِ أن الأمر لم يكن له علاقة بكِ, بل بي |
Gabriel'in zırhlı araç soygunuyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | سوف اتكلم بالذي تريده جابريل لم يكن له علاقة في سرقة السيارة المصفحة |
Babamın bununla alakası yok. | Open Subtitles | أبي لم يكن له علاقة بهذا أعني , نعم لقد انتحر |
Takımımın bir alakası yok. Tüm suç bende. | Open Subtitles | فريقي لم يكن له علاقة بما حدث أنا من فعلت كل هذا |
Onun benimle yapacak bir işi yok, benim de onunla. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بي وليس لي علاقة به |
- Paranın bununla bir alakası yoktu. | Open Subtitles | المال الذي حصلنا عليه لم يكن له علاقة بذلك |
Onu öldüren her kimse, benim hiç bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | أياً كان من قتلها، فلم يكن له علاقة بي |
Diyordu ki "Bu patlamanın genetik bağ ile hiçbir ilgisi yok. | TED | قال، "هذا الغضب لم يكن له علاقة بانعدام الصلة الوراثية. |
Notlarının düşüklüğünün bununla ilgisi yok. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بدرجاتك السيئة |
Notlarının düşüklüğünün bununla ilgisi yok. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بدرجاتك السيئة |
Onun bununla bir ilgisi yok. Bunu bilemezsin. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بالأمر - أنتِ غير متأكدة من ذلك - |
Hesabımı kapatmamın Martin Charles ile bir ilgisi yok. | Open Subtitles | -هو يعرف شيئاً لا نعرفه نحن . إغلاق حسابي لمْ يكن له علاقة بالشركة. |
Gördüğüm şey iğrençti ve suçtu ama uyuşturucu ile alakası yok. | Open Subtitles | ما رأيته كان مثير للاشمئزاز وإجرامي لكنه لم يكن له علاقة بالمخدرات |
Duşta olanlarla alakası yok. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بما حصل أثناء الإستحمام |
Hayır, bununla bir alakası yok. | Open Subtitles | لا لم يكن له علاقة بذلك |
Bunun konuyla hiç alakası yok. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بالأمر |
RJ'nin bana vurmasının, steroidle bir alakası yok. | Open Subtitles | عندما ضربني (ارجي) لم يكن له علاقة بالمنشطات |
Onun benimle yapacak bir işi yok, benim de onunla. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بي وليس لي علاقة به |
24 saat önce bizimle de bir alakası yoktu. | Open Subtitles | و لم يكن له علاقة بنا منذ 24 ساعة |
Yok. Moore'un sınav sonuçlarıyla hiçbir alakası yoktu. | Open Subtitles | "لا شئ ولكن رما "مور لم يكن له علاقة بالامتحانات |
Ama bunun bu işle bir ilgisi yoktu, tamam mı? | Open Subtitles | لكن لم يكن له علاقة بهذا، مفهوم؟ |
Yasaların adaletle bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | القانون لم يكن له علاقة بالعدالة. |