"يكن محظوظاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • şanslı değildi
        
    • şanslı değilmiş
        
    Dört yıl yatıp çıktılar ama Perez o kadar şanslı değildi. Open Subtitles كلاهما قضيا 4 اعوام واطلق صراحهم. ولكن "بيريز" لم يكن محظوظاً.
    Ama onunla birlikte olan kişilerden biRi o kadar şanslı değildi. Open Subtitles لكن أحد الذين كانوا معه لمْ يكن محظوظاً.
    En nihayetinde çok da şanslı değildi, değil mi? Open Subtitles لم يكن محظوظاً للغاية مع هذا في النهاية, أليس كذلك؟
    ...kalan bir kişi o kadar şanslı değildi. Open Subtitles أما العامل الآخر فلم يكن محظوظاً مثلهم
    Senin kadar şanslı değilmiş. Open Subtitles .لم يكن محظوظاً مثلك
    Ağabeyim İvan, o kadar şanslı değildi. Savaşta öldü. Open Subtitles أما أخي (إيفان) فلم يكن محظوظاً للغاية، فكان من قتلى الحرب.
    Lucas o kadar şanslı değildi. Yani öyle bir bağırdı ki... Open Subtitles (لوكاس) لم يكن محظوظاً .أقصد,الطريقةالتي كانيصرخبها.
    Ama bankayı soyduğu düşünülen şüpheli o kadar şanslı değildi. Open Subtitles لم يكن محظوظاً جداً
    Hayır. Sonunda şanslı değildi. Open Subtitles لا لم يكن محظوظاً في النهاية
    Benim kadar şanslı değildi. Open Subtitles لم يكن محظوظاً مثلي
    Köpek o kadar şanslı değildi. Open Subtitles والكلب لم يكن محظوظاً
    İbrahim, ulusların babası olmak için yaşıyordu. - Babam o kadar şanslı değildi. Open Subtitles عاش (إبراهيم) ليكون أبو البشر، والدي لم يكن محظوظاً هكذا
    Ben kaçmayı başardım ama Steve o çok şanslı değildi. Open Subtitles لقد رتبت للهرب، لكن (ستيف)... لم يكن محظوظاً جداً
    Maalesef, o çok şanslı değildi. Open Subtitles -للأسف، لمْ يكن محظوظاً للغاية .
    Liam o kadar şanslı değildi. Open Subtitles -ليام)... لمْ يكن محظوظاً لهذا الحدّ)
    Diğeri onun kadar şanslı değilmiş. Open Subtitles العامل الآخر لم يكن محظوظاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more