"يكونا" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmaları
        
    • olmak
        
    • olması
        
    • olmalı
        
    • olabilirler
        
    • onlar
        
    • olamaz
        
    • değildi
        
    • olmasını
        
    • olmalılar
        
    • değiller
        
    • olmalarını
        
    • değillerdi
        
    • olamazlar
        
    Önce, yaşanacak en kötü şeyin onların kaybolmuş olmaları Sanıyordum. Open Subtitles في البداية, ظننت أن أسوأ شيء هو ان يكونا مفقودين
    Arkadaş olmak isteyen iki kişi var, ama doğa buna izin vermiyor. Open Subtitles عرض شخصان ان يكونا أصدقاء لكن الطبيعة سيكون ليس لديها شيئ منها
    Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki onların beraber olması doğru değil. Open Subtitles وانت تعلم كما انا اعلم أنهما ثنائى ليس مقدراً لهما أن يكونا سوياً
    Baba önemli değil ancak anne ve çocuk burada olmalı. Open Subtitles الأب ليس مهماً لكن الأم والطفلة يجب أن يكونا هنا
    Görünüşü göre birkaç yıl aynı adreste beraber kalmışlar yani birbirlerine yakın olabilirler. Open Subtitles كانا يعيشان سوياً في نفس المبنى لعدد من السنوات، لذا قد يكونا مقربين
    Ama onlar iki farkli maceradaki iki karakter değillerdi. TED ولكنهما لم يكونا مجرد شخصين في مغامرمتين مختلفتين
    Bu kutular 6 fazla olacak kutular olamaz çünkü her kutu en az 2 yakut içermeli. TED وهذان لا يمكن أن يكونا الصندوقين الذين يختلفان بـ 6، وذلك لأن كل صندوق يجب أن يحتوي على ياقوتتين على الأقل.
    Onları göremiyorum. Orada olmaları gerekiyor. Kapalı devrede bir sorun var. Open Subtitles لا يمكنني رؤيتهما، يفترض أن يكونا هناك هناك مشكلة في الكاميرا
    Bu küçük yavrular pençeleri kara bastıktan sonra cesur olmaları gerekecek. Open Subtitles هذان الديسمان يجب أن يكونا شجاعين من لحظة لمس كفوفهما الثلج
    1 saat önce burada olmaları gerekiyordu. Open Subtitles لقد كان من المفترض أن يكونا هنا منذ ساعة
    Anne babasının başka insanlarla birlikte olmak istemesini çocuğuna nasıl açıklarsın? Open Subtitles كيف ستفسرون لاطفالكم ان والداهما يريدان ان يكونا مع اناس اخرين
    Paranın olması ile havalı olmak aynı şey değil. Open Subtitles انت تملك المال وان تصبح جذابًا ليس بالضرورة ان يكونا نفس الشيء
    Eğitmen ve filozof Paulo Freire öğretmenin ve öğrenmenin çift yönlü olması gerektiğine inanır. TED المربي والفيلسوف باولو فريري آمن بأن التعليم والتعلّم يجب أن يكونا في اتجاهين.
    İkisinin aşçı olması gerekiyordu - Hiçbiri değildi. TED اثنان كان من المفترض بهما أن يكونا طاهيين , ولم يستطيعا
    İdeal olarak bunlar son derece düşük maliyetli olmalı böylece çokça sensörden çokça ölçüm alabiliriz. TED ومثالياً، ينبغي أن يكونا بتكلفة جد منخفضة لنتمكن من أخذ الكثير من القياسات بواسطة العديد من أجهزة الاستشعار.
    - Kimlikleri bilinmiyor. Bu insanlar herhangi bir yerdeler. Onlara dokunan herkese hastalığı bulaştırıyor olabilirler. Open Subtitles قد يكونا بأى مكان, ينشرا المرض لأى شخص يتصلا به
    Tartışmıyorlardı bu da onlar için önemli bir başarı. Open Subtitles لم يكونا يتجادلان, و الذي يعتبر بالنسبة لهما إنجاز عظيم
    Bunlar yağ depolanmaları olamaz... Open Subtitles لكن هذان لا يمكن أن يكونا عبارة عن ترسبات دٌهنية
    Her ikisinin de iyi olmasını umarsın. Ama illa ki aynı olmayacaklardır. TED تأمل ان يكون كلاهما جيدًا. لكن ليس ضروريا ان يكونا نفس الشي.
    Sesli ise, birbirlerini duyacak kadar yakın yerlerde yaşıyor olmalılar. Open Subtitles و ان كانت مسموعة فمن الواضح انه يجب ان يكونا
    Aslında, Jai ve Aditi aşık değillerdi. Aşık değiller miydi? Open Subtitles نعم المسألة هي ان جاي واديتي لم يكونا يحبان بعضهما
    İki insanın birbirini sevmesi her zaman bir arada olmalarını gerektirmez. Open Subtitles مجرّد كون شخصين يحبّان بعضهما لا يقتضي دائماً أن يكونا معاً
    Tamam sakin ol. Uzağa gitmiş olamazlar. Open Subtitles حسناً ، اهدئي، لا يمكن أن يكونا قد ابتعدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more